Kategori: Manuscript2

Mobil Uygulama Reklam Türlerinin Reklama Yönelik Tutum ve Reklam Kabulüne Etkisi

Mobil Uygulama Reklam Türlerinin Reklama Yönelik Tutum ve Reklam Kabulüne Etkisi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Mobil Uygulama Reklam Türlerinin Reklama Yönelik Tutum ve Reklam Kabulüne Etkisi
Yazar(lar): Mutlu Yüksel Avcılar, Banu Külter Demirgüneş, Gülhan Yenilmez
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 923-943
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.148
Öz
Akıllı telefonların kullanımının yaygınlaşmasının sonucu olarak uygulama içi mobil reklamların kullanım düzeyi artmıştır. Uygulama içi mobil reklamların etkin bir şekilde kullanılabilmesi için tüketicilerin uygulama içi reklamlara yönelik tutum, mobil reklamlardan algıladıkları değer ve uygulama içi mobil reklamları kabul etme düzeylerini etkileyen faktörleri tespit etmek oldukça önemlidir. Bu çalışmada, mobil reklam kabulünü etkileyebilecek faktörler, üç ayrı mobil reklam türü için değerlendirilmektedir. Çalışmanın amacı, mobil uygulamalara gelen reklam türlerinin; reklama yönelik tutum, reklamdan algılanan değer ve reklamın kabulü üzerindeki etkilerini tespit etmektir. Araştırma için gerekli olan veriler, Ankara’da yaşayan 550 akıllı telefon kullanıcısından, kolayda örnekleme yöntemi ve yüz yüze anket yöntemi ile elde edilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkileri tespit etmek için hiyerarşik regresyon analizi kullanılmıştır. Analizler sonucunda, tutum ve reklamdan algılanan değerin, mobil reklamı kabullenmeyi olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Ayrıca analiz sonucunda, reklamın içerik özelliklerinden etkileşimlilik, eğlence ve güvenilirliğin, tutum üzerinde en etkili faktörler oldukları; algılanan değer üzerinde en etkili faktörün ise tutum olduğu tespit edilmiştir. Analizler sonucunda, tutumun algılanan değer üzerinde en yüksek etkiye sahip olduğu reklam türünün banner reklam olduğu ortaya konulmuştur. Mobil reklam değerinin, mobil reklam kabulü üzerinde en yüksek etkiye sahip olduğu reklam türünün ise etkileşimli geçiş (video) reklamları olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Mobil Reklam, Mobil Reklama Yönelik Tutum, Mobil Reklamın Algılanan Değeri, Mobil Reklam Türleri, Mobil Reklam Kabulü

JEL Sınıflandırması: M30, M31, M37

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2685)

Loading

Uluslararasılaşma Sürecinin Başlamasında “Ağ Oluşturma Mekanizmaları”

Uluslararasılaşma Sürecinin Başlamasında “Ağ Oluşturma Mekanizmaları”

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Uluslararasılaşma Sürecinin Başlamasında “Ağ Oluşturma Mekanizmaları”
Yazar(lar): Çiğdem Baskıcı, Yavuz Ercil
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 911-922
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.147
Öz
Çalışmamızda Türkiye’deki işletmelerin uluslararasılaşmada kullandıkları ağ oluşturma mekanizmalarının ortaya çıkarılması hedeflenmektedir. Bu amaçla 01.01.2018-30.03.2018 tarihleri arasında Ankara ilinden ihracat belgesi alan küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerine nicel bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 90 işletmeden elde edilen bulgular işletmelerin uluslararasılaşmada temelde 3 tür ağ oluşturma mekanizmasından yararlandıklarını ortaya koymaktadır. İşletmelerin büyük çoğunluğu (%52,2) stratejik olarak kendileri tarafından oluşturulan ağları kullanmaktadır. Bu durum işletmelerin uluslararasılaşmaya yönelik aktif bir şekilde ağ oluşturabildikleri şeklinde yorumlanabilir. Diğer iki yaygın ağ oluşturma mekanizması ise mevcut tanıdıklar ile olan sosyal ilişkileri (%23,3) ve mevcut müşteriler/tedarikçiler ile olan iş ilişkilerini (%13,3) kullanmak olmuştur. İşletmeler arasında, kamu kurumlarının destekleriyle oluşturulabilecek potansiyel ağları kullanmaya yönelik eğilimin çok az olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte işletmeler, uluslararasılaşmada kullanacakları ağları oluştururken çatı örgütlerinin olası katkılarından hiç yararlanmamaktadır. Kamu kurumlarının ve çatı örgütlerinin ihracata yönelik desteklerini yoğun bir şekilde sürdürmelerine rağmen böyle bir durum, işletmelerin sunulan desteklere yönelik yeterli düzeyde bilgi sahibi olmadığının bir sonucu olarak görülebilir. Elde edilen bulgular hem karar vericiler olarak işletmeler hem de politika yapıcıları olarak kamu kurumları ve çatı örgütleri için çeşitli önerilerin geliştirilmesini mümkün kılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Uluslararasılaşma Süreci, Uluslararası Yönetim, Uluslararasılaşma Stratejisi, Ağ İlişkileri, Ağ Oluşturma

JEL Sınıflandırması: M10, M16, L21, D85, L14

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2543)

Loading

Girişimcilik Eğilimlerinin Demografik Değişkenler Açısından İncelenmesi

Girişimcilik Eğilimlerinin Demografik Değişkenler Açısından İncelenmesi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Girişimcilik Eğilimlerinin Demografik Değişkenler Açısından İncelenmesi
Yazar(lar): Ayhan Yalçınsoy, Cenk Aksoy
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 901-909
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.146
Öz
Araştırma, bir kamu üniversitesinde eğitim gören öğrenciler üzerinde yapılmıştır. Araştırmada öğrencilerin girişimcilik eğilimleri demografik değişkenler açısından incelenmiştir. Araştırmada kullanılan veriler anket yöntemi ile elde edilmiştir. 2299 öğrencinin katılımıyla elde edilen veriler SPSS 18.0 istatistik uygulaması ile t-testi, ANOVA ve frekans analizlerine tabi tutulmuştur. Yapılan analiz sonucunda; eğitim durumu, yaş ve cinsiyet ile girişimcilik eğilimleri arasında anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Eğitim durumu ile girişimcilik eğilimleri arasında anlamlı bir farklılık bulunduğu, ön lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin girişimcilik eğilimlerinin diğerlerine göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin yaşları ile girişimcilik eğilimleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu, 20-24 yaş grubunda olanların girişimcilik eğilimlerinin diğer yaş grubunda olanların girişimcilik eğilimlerinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, öğrencilerin cinsiyetleri ile girişimcilik eğilimlerin arasında anlamlı bir farklılık olduğu, erkeklerin girişimcilik eğilimlerinin kadınların girişimcilik eğilimlerinden daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Demografik değişkenlerden gelir durumu ve öğrencinin sınıfı ile girişimcilik eğilimleri arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir.

Anahtar Kelimeler: Girişimcilik, Girişimcilik Eğilimleri, Üniversite, Demografik Değişkenler

JEL Sınıflandırması: L26, J13

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2318)

Loading

The Effects of Social Responsibility Activities on Stakeholders’ Purchase Intention

The Effects of Social Responsibility Activities on Stakeholders’ Purchase Intention

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: The Effects of Social Responsibility Activities on Stakeholders’ Purchase Intention
Yazar(lar): Cağla P. Bozoklu
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 889-900
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.145
Öz
Following the anti-globalization movement, an ideology, which reflects a climate of defiance toward businesses, has spread out to the societies. Thereby, corporates have begun to engage in socially responsible behaviors not only to meet stakeholder expectations, but also to achieve their goal-oriented considerations. This research aims to analyze effects of corporates’ social and environmental responsibility activities on the purchase intentions of stakeholders by integrating the perspectives of obligations. Corporate Reputation Scale was conducted to most important stakeholder groups (customers, employees, rival corporates’ employees and public) by using purposive and random sampling methods. For the reliability measurement, a pre-test was conducted on 112 participants and during the research 680 questionnaires were gathered. Results reveal that the reflections of CSR image can differ according to the market. In the banking market, both making efforts for creating new jobs (economic obligation), taking responsibility on environmental issues (social obligation) and reducing its profits to ensure a clean environment (ethical obligation) are valuable. In the air transportation market social and economic obligations are perceived as significant by stakeholders whereas in the communication market social and ethical obligations are perceived as significant.

Anahtar Kelimeler: Social Responsibility, Environmental Responsibility, Stakeholder, Purchase Intention, Turkey

JEL Sınıflandırması: G21, L10, L21, L80, M14, Q56

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2166)

Loading

Human Energy at Work and a Research on Identifying the Antecedents

Human Energy at Work and a Research on Identifying the Antecedents

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Human Energy at Work and a Research on Identifying the Antecedents
Yazar(lar): Ali Bayram
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 871-888
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.144
Öz
Occurring increases in human energy provide to increase organizational outputs such as performance rising, formation of positive feeling and high motivation. Because of these advantages provided by an organizational perspective, being high of employees’ energy levels is extremely important for foundations. In this study, it is tried to reveal how a relation there is between organizational justice, job satisfaction, person-job fit, person-organization fit, leader-member exchange theory, burnout concepts and human energy. A survey that was formed in parallel with purpose of the research applied to 1750 employees from several enterprises operating Kayseri province in Turkey. As a result of multiple regression analyses that were made by the data obtained, it was confirmed that the organizational justice, job satisfaction, person-job fit, person-organization fit, leader-member exchange theory have a positive effect and burnout has a negative effect on the human energy.

Anahtar Kelimeler: Human Energy, Human Energy at Work, Organizational Justice, Job Satisfaction, Person-Job Fit, Person-Organization Fit, Leader-Member Exchange Theory, Burnout

JEL Sınıflandırması: D23, M12, J24

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2126)

Loading

Sources and Predictors of Work-Family Conflict: A Multidimensional Study across European Countries and Turkey

Sources and Predictors of Work-Family Conflict: A Multidimensional Study across European Countries and Turkey

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Sources and Predictors of Work-Family Conflict: A Multidimensional Study across European Countries and Turkey
Yazar(lar): Özge Demiral
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 855-870
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.143
Öz
Addressing the lack of cross-national and multidimensional research in the relevant literature, this paper examines the relationships between two sources and various predictors of work-family conflict of employees by utilizing a three-year discreet dataset of 23 European countries and Turkey. Stress sources of work-family conflict are proxied by number and inflexibility of working hours whereas their predictors are represented by career advancement opportunity, business internationalization, paid parental leave scheme, governmental family support, and prevalence of employees’ technology use. Additionally, cultural origins of social support are also controlled using both value and regional clusters of national cultures. Results from fixed-effect model estimation reveal that average annual hours worked per employee are negatively related to career advancement opportunity and technology adoption whereas business internationalization and paid parental leave opportunities cause longer working hours. Inflexible working is negatively associated with all variables except for the insignificant impact of technology adoption. The culture was found mattering for work-family conflict but explaining the variations in working hours and inflexible scheduling differently. The study concludes with suggestions for future research and implications based on findings and limitations.

Anahtar Kelimeler: Work-family conflict, Working hours, Inflexible working, Family domain, Border

JEL Sınıflandırması: C30, D70, J10, J20

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2380)

Loading

Reflections of Industrial Revolution on Work Life in England and Its Projections in Literature: An Analysis on Charles Dickens’s Hard Times

Reflections of Industrial Revolution on Work Life in England and Its Projections in Literature: An Analysis on Charles Dickens’s Hard Times

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Reflections of Industrial Revolution on Work Life in England and Its Projections in Literature: An Analysis on Charles Dickens’s Hard Times
Yazar(lar): Hatice Özutku, Yasemin Tekinkaya, Tuba Vural
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 839-853
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.142
Öz
The Industrial Revolution, which began in England in the eighteenth century, is the result of a long period of social and economic evolution extending into the late Middle Ages. Apart from its several favorable outcomes, Industrial Revolution caused some undesirable outcomes for working life. The aim of this study is to inspect Dickens’s Hard Times which can be counted as one of the preliminary works that reflected on effects of Industrial Revolution on working life with a critical perspective within the scope of administrative mentality of that time. Within this context, scientific works which focused on the intellectual foundations of the industrial era and Dicken’s Hard Times are taken into consideration for the conceptional framework of the study. Qualitative research approach has been adopted to the study and through the inspection of the novel, the main perspectives which make up the foundations of management mentality have been evaluated. As a result of this study, it is seen that positivitism, economy science and utilitarianism have been influential in the management concept and practices of the Industrial Revolution era. In Hard Times, Dickens propounds the negative effects of these perspectives which can be useful for the humankind when used for good causes.

Anahtar Kelimeler: Industrial Revolution in England, History of Management, Charles Dickens, Hard Times, Positivism, Work Life

JEL Sınıflandırması: B00, M00, L00

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 12988)

Loading

Çok Amaçlı De Novo Programlama Problemlerinin Çözümünde Bulanık Yaklaşım Önerisi ve Bir İşletme Uygulaması

Çok Amaçlı De Novo Programlama Problemlerinin Çözümünde Bulanık Yaklaşım Önerisi ve Bir İşletme Uygulaması

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Çok Amaçlı De Novo Programlama Problemlerinin Çözümünde Bulanık Yaklaşım Önerisi ve Bir İşletme Uygulaması
Yazar(lar): Nurullah Umarusman
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 825-838
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.141
Öz
De Novo Programlama verilen bir sistemin optimizasyonu yerine, bir optimal sistemin tasarımını bütçe kısıtına bağlı olarak gerçekleştiren Doğrusal Programlama tabanlı bir yöntemdir. De Novo tasarımı ile yeniden düzenlenen kaynak miktarları tam kapasitede kullanılarak amaç fonksiyonlarının başarım seviyeleri arttırılmaktadır. Klasik optimizasyon problemleri kesin verilerle modellenirken, bulanık küme teorisi kullanılarak parametrelerin tanımlanmasıyla daha esnek sonuçlar elde edilir. Özellikle kaynak miktarlarındaki esneklikle, orta vadede üretim planlaması yapılabilir. Kaynak miktarlarındaki esneklik doğal olarak bütçeye de yansıyacağı için kaynakların tam kapasitede kullanılacak miktarlarının sağlanması gerekir. Bu çalışmada Bulanık Çok Amaçlı Doğrusal Programlamaya bağlı olarak gerçek bir işletmenin optimal üretim planlanın tasarımının nasıl yapılacağı yeni bir yaklaşım önerisiyle açıklanmıştır. Önerilen yaklaşımın en belirgin özeliği pozitif ve negatif ideal çözüm kavramları yerine, bütçenin alt ve üst sınırına göre elde edilen amaç fonksiyonu değerlerinin kullanılmasıdır.

Anahtar Kelimeler: Bulanık Çok Amaçlı Doğrusal Programlama, Bulanık De Novo Programlama, De Novo Programlama, Optimal Sistem Tasarımı

JEL Sınıflandırması: C61, M11

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2299)

Loading

Düzey 1 Bölgelerinin İşsizliği Azaltmada Rekabet Gücüne Göre Sıralanması

Düzey 1 Bölgelerinin İşsizliği Azaltmada Rekabet Gücüne Göre Sıralanması

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Düzey 1 Bölgelerinin İşsizliği Azaltmada Rekabet Gücüne Göre Sıralanması
Yazar(lar): İnci Parlaktuna, İnci Sarıçiçek
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 811-823
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.140
Öz
İşsizliğin küresel ekonominin kronik bir meselesi olarak tanımlanması, ülkeleri işsizliği azaltmaya yönelik politikalara daha çok odaklanmalarına neden olmuştur. Türkiye’nin son dönemde ekonomik performansı arttırmış olmasına rağmen, işsizliği düşürmede yeterli düzeyde istihdam yaratamadığı görülmektedir. Bu sonuç ve yüksek işsizlik oranları bu alanda geliştirilen ve uygulanan politikaların istenilen başarıya ulaşamadığını gösterirken farklı bir bakış açısı ile yeniden ele alınması gerekliliğini de gündeme getirmektedir. Güçlü ekonomi yaratılabilmenin temel koşulu rekabet gücünü arttırmaktan geçer. Bölgesel rekabet gücü ise sürdürülebilir ve bölgenin göreli olarak yüksek faktör geliri ve faktör istihdamı yaratabilme yeteneği ile ilişkilidir. Bu bağlamda bölgenin sahip olduğu üretim faktörleri bölgenin rekabet gücünü belirlemede önemli role sahiptir. İşsizlik ise bölgelerin rekabet gücünü arttırma çabalarının önündeki engellerden biri olarak belirtilmektedir. Çalışmada Türkiye’nin İBBS Düzey 1’e göre sınıflandırılmış bölgelerin, rekabet gücünü belirleyen faktörleri dikkate alarak “çok ölçütlü karar verme” tekniğiyle sıralanması amaçlanmıştır. Rekabet gücünü belirleyen faktörler; imalat sanayisinde işgücü verimliliği, AR-GE insan gücü sayısı, sanayideki ihracat oranı ve girişimci sayıları işsizliği azaltan ölçütler olarak alınmıştır. AR-GE insan gücü sayısı ve girişimci sayısı ölçütlerinin bölgelerin sıralamasını etkilediği sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: İşsizlik, Bölgesel Rekabet, Bölgesel Kalkınma, Çok Ölçütlü Karar Verme, İmalat Sanayi

JEL Sınıflandırması: J08, R13, C38, L60

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2159)

Loading

Türkiye’de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: 1971-2016 Dönemi

Türkiye’de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: 1971-2016 Dönemi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Türkiye’de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: 1971-2016 Dönemi
Yazar(lar): F. Özlem Alper
Cilt: 9
Sayı: 4
Yıl: 2018
Sayfa: 799-810
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2018.139
Öz
Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artış olarak tanımlanan enflasyonu ortaya çıkaran faktörlerin ve etkilerinin belirlenmesi ülkeler açısından oldukça önemlidir. Literatürde enflasyonun belirleyicileri konusunda ciddi görüş ayrılıkları vardır. Geleneksel modeller enflasyonun parasal bir olgu olduğunu ve bağımsız bir merkez bankasının fiyat istikrarını sağlayacağını savunmaktadırlar. Fiyat düzeyinin mali teorisi savunucuları ise, fiyatlar genel düzeyindeki değişimlerin maliye politikası uygulamalarından kaynaklandığını ve fiyat istikrarının sağlanmasında maliye politikasının da önemli olduğunu vurgulamaktadırlar. Bu çalışmada Türkiye’de bütçe açığı, para arzı ve enflasyon arasındaki ilişki 1971-2016 dönemi için Bayer-Hanck eşbütünleşme yaklaşımı yardımıyla incelenmektedir. Analiz sonuçları, değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını göstermektedir. Para arzı ve bütçe açığında meydana gelecek %1’lik bir artış enflasyonu sırasıyla %0.82 ve %0.64 arttıracaktır.

Anahtar Kelimeler: Bütçe Açığı, Para Arzı, Enflasyon, Eşbütünleşme

JEL Sınıflandırması: E31, O23, C32

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2583)

Loading