Kategori: Manuscript2

Satın Alma Gücü Paritesi Geçerliliğinin Fourier Birim Kök Testi ile İncelenmesi: N-11 Ülkeleri Örneği

Satın Alma Gücü Paritesi Geçerliliğinin Fourier Birim Kök Testi ile İncelenmesi: N-11 Ülkeleri Örneği

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Satın Alma Gücü Paritesi Geçerliliğinin Fourier Birim Kök Testi ile İncelenmesi: N-11 Ülkeleri Örneği
Yazar(lar): Tunahan Hacıimamoğlu
Cilt: 12
Sayı: 4
Yıl: 2021
Sayfa: 799-811
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.353
Öz
Satın alma gücü paritesi (SAGP), ülkeler arasında fiyat farklılıklarını ortadan kaldırarak ülkelerin para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen tek fiyat kanununa dayalı bir yaklaşımdır. Uluslararası gelişmişlik ölçütü olarak da kullanılan SAGP hipotezine olan ilgi, ülkelerin karşılaştığı fiyat istikrarsızlıkları ve dış açık sorunları nedeniyle artmaktadır. Artan ilgi ile birlikte SAGP hipotezinin geçerliliği farklı ülke ve ülke gruplarında çeşitli dönem aralıkları itibarıyla güncel analiz yöntemleri kullanılarak sınanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, dokuz N-11 ülkesinde 1970-2019 dönemi için SAGP hipotezinin geçerliliğini sınamaktır. Bu doğrultuda çalışmada güncel bir test tekniği olarak Lee, Wu ve Yang (2016) tarafından ileri sürülen yatay kesit bağımlılığına, yumuşak kırılmalara ve ortak faktör yapısına izin veren BCIPS birim kök analiz yöntemi kullanılmıştır. Analiz bulgularından N-11 ülkeleri için reel döviz kurlarının durağan olduğu tespit edilmiş, dolayısıyla SAGP hipotezinin geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda N-11 ülkelerinde reel (efektif) döviz kuru üzerinde şokların etkisinin geçici olduğu, para politikası kararlarında ve uluslararası gelişmişlik ölçütlerinde SAGP’nin güvenilir bir gösterge olarak kullanılabileceği ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Satın Alma Gücü Paritesi, Reel Döviz Kuru, Fourier Birim Kök Testi, Durağanlık, N-11 Ülkeleri

JEL Sınıflandırması: C23, F31, F41

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1634)

Loading

Türkiye için Feldstein-Horioka Hipotezinin Sınanması: Fourier Yaklaşımı

Türkiye için Feldstein-Horioka Hipotezinin Sınanması: Fourier Yaklaşımı

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Türkiye için Feldstein-Horioka Hipotezinin Sınanması: Fourier Yaklaşımı
Yazar(lar): Ömer Akkuş
Cilt: 12
Sayı: 4
Yıl: 2021
Sayfa: 787-798
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.352
Öz
Bu çalışma yurtiçi yatırımlar ve tasarruflar arasındaki ilişkiyi sermaye hareketliliği çerçevesinde ele alan Feldstein-Horioka hipotezinin 1980-2020 döneminde Türkiye için geçerli olup olmadığını araştırmaktadır. Değişkenlerin durağanlık seviyelerinin ortaya çıkarılmasında KPSS testine dayalı Fourier KPSS durağanlık testine başvurulmuştur. Yurtiçi yatırım ve tasarruf değişkenleri arasındaki eşbütünleşme ilişkisi hem eşbütünleşme ilişkisinde yapısal değişime izin veren Fourier eşbütünleşme hem de Shin eşbütünleşme testi aracılığıyla ortaya çıkarılmıştır. Çalışmada kurulan modelin katsayısının tahmin edilmesinde Dinamik Sıradan En Küçük Kareler yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar yapısal değişime izin verildiğinde tasarruflar ve yatırımlar arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Çalışmada; bağımsız değişken olarak ele alınan tasarruf katsayısının sıfıra yakın ve sermaye hareketliliğinin yüksek olduğu belirlenirken, Türkiye’de yurtiçi tasarrufların yatırımları karşılamada yetersiz kaldığı ortaya konmaktadır. Sonuç olarak Türkiye için Feldstein-Horioka hipotezinin geçerli olmadığı belirlenmiştir. Türkiye yurtiçi yatırımları karşılamada tasarruf yetersizliği ile karşı karşıya kaldığından, yabancı sermayenin ülkeye girişini teşvik edici politikaların geliştirilmesi, ülkede daha fazla yatırım yapılabilmesine olanak sağlayarak daha hızlı büyümesine de katkı sağlayacaktır.

Anahtar Kelimeler: Feldstein-Horioka Hipotezi, Uluslararası Sermaye Hareketliliği, Yatırım, Tasarruf, Fourier Eşbütünleşme

JEL Sınıflandırması: C22, E21, E22

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1560)

Loading

Covid-19 Pandemisinin Avro Bölgesinde Büyüme, İşsizlik, Enflasyon ve Endüstriyel Üretim Üzerine Etkileri

Covid-19 Pandemisinin Avro Bölgesinde Büyüme, İşsizlik, Enflasyon ve Endüstriyel Üretim Üzerine Etkileri

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Covid-19 Pandemisinin Avro Bölgesinde Büyüme, İşsizlik, Enflasyon ve Endüstriyel Üretim Üzerine Etkileri
Yazar(lar): Mehtap Özenen-Kavlak, Bülent Günsoy, Müzeyyen Anıl Şenyel Kürkçüoğlu, Saye Nihan Çabuk, Ahmet Dabanlı
Cilt: 12
Sayı: 4
Yıl: 2021
Sayfa: 767-786
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.351
Öz
COVID-19 pandemisi, 2008 yılında gerçekleşen küresel finans krizinden sonra görülen en derin ve geniş çaplı bir ekonomik krizi tetiklemiştir. Pandeminin iç talep, dış ticaret ve turizm kanallarıyla ortaya çıkan olumsuz etkilerini en aza indirmek için küresel çapta parasal ve mali tedbirler uygulamaya konulmuştur. Bu çalışmanın amacı, Avro Bölgesi ülkeleri kapsamında COVID-19 pandemisinin neden olduğu değişimlerin makroekonomik göstergeleri nasıl etkilediğinin belirlenmesidir. Çalışma kapsamında elde edilen bulgular coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ortamında haritalandırılmıştır. Bu çalışmada pandeminin Avro Bölgesi ülkeleri üzerindeki ekonomik etkileri, başta ülke ekonomilerinin gücünü ve kalkınmışlık düzeylerini değerlendirmenin en önemli ölçütleri arasında yer alan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) olmak üzere, enflasyon, işsizlik ve endüstriyel üretim açısından değerlendirilmiştir. Çalışmada COVID-19 pandemisinin Avro Bölgesi ekonomilerine olan negatif etkilerinin 2020 yılının ilk çeyreğinde (Q1) kendini gösterdiği ve aynı yılın ikinci çeyreğinde (Q2) bu etkilerin maksimum seviyeye ulaştığı görülmüştür. Avro Bölgesi ekonomilerinde durgunluktan çıkarak toparlanma eğilimi ve pozitif eğilimlerin ortaya çıkışının ise üçüncü çeyrekte (Q3) sağlandığı gözlemlenmiştir. Bu dönemdeki ekonomik gelişmeler, pandemi sürecinin başlangıcında ülkelerin kısıtlama tedbirlerini sıkılaştırması ve daha sonra normalleşme adımlarına geçilmesinin etkisinde ortaya çıkmıştır. Pandeminin önlenmesine dönük kısıtlamalar turizm, sanayi ve diğer sektörlerde daralmalara ve bu sektörlerde istihdam edilen işgücünün işsiz kalmasına yol açmış, normalleşme adımlarıyla birlikte adı geçen sektörler toparlanırken işsizlik oranlarında olumlu gelişmeler meydana gelmiştir.

Anahtar Kelimeler: Covid 19, Pandemi, Makroekonomi, Avro Bölgesi Ülkeleri, Coğrafi Bilgi Sistemleri

JEL Sınıflandırması: F41, E12

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2020)

Loading

The Effects of Renewable and Non-renewable Energy Consumption and Economic Growth on CO2 Emissions: Empirical Evidence from Developing Countries

The Effects of Renewable and Non-renewable Energy Consumption and Economic Growth on CO2 Emissions: Empirical Evidence from Developing Countries

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: The Effects of Renewable and Non-renewable Energy Consumption and Economic Growth on CO2 Emissions: Empirical Evidence from Developing Countries
Yazar(lar): Salih Türedi, Necati Türedi
Cilt: 12
Sayı: 4
Yıl: 2021
Sayfa: 751-765
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.350
Öz
This study examines the effects of renewable and non-renewable energy consumption and economic growth on CO2 emissions for 53 developing countries during the period 1990-2014. For this purpose, the study employs a two-step difference Generalized Method of Moments (GMM) approach. Empirical results show that there is an inverted U-shaped relationship between economic growth and CO2 emissions, which shows the validity of the environmental Kuznets curve (EKC) hypothesis. The effect of renewable energy consumption (REC) on CO2 emissions was found to be negative and significant, while the effect of non-renewable energy consumption (NREC) was positive and significant. Moreover, both renewable and non-renewable energy consumption positively affect economic growth. Thus, for developing countries aiming to reduce CO2 emissions and the consequent environmental pollution, it is necessary to reduce the share of NREC in total energy consumption and to increase the share of REC. Furthermore, because NREC positively affects economic growth, the efficiency of non-renewable energy resources should be increased in order not to damage the economic growth process while decreasing the use.

Anahtar Kelimeler: Renewable Energy Consumption, Non-renewable Energy Consumption, Economic Growth, CO2 Emissions, Developing Countries

JEL Sınıflandırması: O44, Q40, Q53

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2927)

Loading

The Marshall-Lerner Condition in the Fragile Five Economies: Evidence from the ARDL Bounds Test Approach

The Marshall-Lerner Condition in the Fragile Five Economies: Evidence from the ARDL Bounds Test Approach

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: The Marshall-Lerner Condition in the Fragile Five Economies: Evidence from the ARDL Bounds Test Approach
Yazar(lar): Ayrton J. C. Amaral, Marthinus C. Breitenbach
Cilt: 12
Sayı: 4
Yıl: 2021
Sayfa: 731-750
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.349
Öz
This paper evaluates the Marshall-Lerner condition in the fragile five economies of Brazil, India, Indonesia, South Africa, and Turkey and, in the process, offers an indication of whether the evaluation of this condition is subject to the limitations that have previously been identified in the literature. This research is novel as it studies a set of countries known as the fragile five, often overlooked in the literature. The ARDL Bounds methodology is used to estimate separate export and import demand equations. Results of the study show little evidence supporting the validity of the Marshall-Lerner condition in these five countries. All the models, except for those relating to Turkey, show signs of underlying issues such as model misspecification. The results imply that future empirical work on the Marshall-Lerner condition, particularly work centred on the fragile five, would likely need to address these underlying empirical issues in order to produce more consistent results.

Anahtar Kelimeler: Marshall-Lerner Condition, Fragile Five, ARDL Bounds Test, Trade Elasticities, Emerging Markets

JEL Sınıflandırması: F32, C22, C50

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 4356)

Loading

Terörizmin Finansmanı ve Karapara Aklama Aracı Olarak Gayri Resmi Değer Transfer Sistemleri: Hawala Örneği

Terörizmin Finansmanı ve Karapara Aklama Aracı Olarak Gayri Resmi Değer Transfer Sistemleri: Hawala Örneği

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Terörizmin Finansmanı ve Karapara Aklama Aracı Olarak Gayri Resmi Değer Transfer Sistemleri: Hawala Örneği
Yazar(lar): Ali Yurdakul
Cilt: 12
Sayı: 4
Yıl: 2021
Sayfa: 829-841
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.348
Öz
Terörizm son birkaç on yılda büyük bir gelişme kaydetmiş ve uluslararası barış ve güvenlik için ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Suç ve terör örgütlerinin mali işlemlerinin tespiti, terörle mücadele için önemli bir faaliyettir. Yapılan çalışma, terörizmin finansmanı ve kara para aklamada gayri resmi değer transfer sistemlerinin kullanımını ve alınabilecek önlemleri açığa kavuşturmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmanın bulguları şunlardır: 11 Eylül 2001 terör olaylarını takiben, gayri resmi değer transfer sistemleri düzenleme ve denetleme baskısı altına girmiştir. Genellikle göçmen ailelerin para transferinde kullandıkları geleneksel alternatif bir havale yöntemi olan Hawala’nın suç örgütleri ve terörist gruplar tarafından istismara karşı savunmasız olduğu tespit edilmiştir. Gayri resmi değer transfer sistemine yönelik düzenlemeler yapılırken, bu sistemleri meşru kullananlara hizmet sunumunun aksatılmadan sürdürülmesi önem arz etmektedir. Bu nedenle gayri resmi değer transfer sistemlerine yönelik düzenlemelerde, ekonomik faktörler, kalkınma, suç ve terör amaçlı kullanımı engelleme hedeflerinin senkronize edilmesinin önem arz ettiği sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Terörizm, Terörizmin Finansmanı, Karapara Aklama, Hawala, FATF, Finansal Akışların Kontrolü

JEL Sınıflandırması: E26, H56, O17, F55

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 4245)

Loading

Kompulsif Satın Alma Davranışına Genel Bir Bakış

Kompulsif Satın Alma Davranışına Genel Bir Bakış

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Kompulsif Satın Alma Davranışına Genel Bir Bakış
Yazar(lar): Asena Gizem Yiğit, Bekir Gövdere
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 717-730
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.347
Öz
Kompulsif tüketim davranışı, bireylerin kaygı, duygu-durum bozukluğu, depresyon, stres gibi durumlarda yaşamış olduğu gerginliği hafifletmek için yaptığı tüketimdir. Burada birey için önemli olan herhangi bir ürün veya hizmet edinmeden çok satın alma sürecinde yaşadığı haz duygusudur. Kompulsif tüketiciler satın alma süreciyle birlikte kısa süreli bir rahatlama yaşalarsa da sonrasında pişmanlık duygusuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Özellikle içinde bulunduğumuz ve sürekli değişen hayat koşulları, dijitalleşme, internet kullanımı, firmaların satış ve pazarlama stratejileri, kredi olanakları gibi hususların bu davranışı beslediği yönünde görüşler mevcuttur. Bu çalışmada kompulsif satın alma davranışının daha iyi anlaşılabilmesi ve sosyo-ekonomik boyutunun öneminin kavranabilmesi hedeflenmektedir. Bu amaçla, ayrıntılı bir literatür taraması yapılarak kompulsif satın alma davranışının özellikleri, nedenleri, demografisi, toplumlardaki yaygınlığı ve sonuçları üzerinde durulmuştur. Kompulsif satın alma çalışmalarının çok eski bir geçmişi yoktur ve alanda yapılan çalışmaların çoğu klinik alanla çerçevelenmiştir. Bu durum, araştırmaların sosyo-ekonomik boyutunun geride kalmasına sebebiyet vermiştir. Bu anlamda, çalışmanın hem akademik hem de toplumsal alana katkı yapması beklenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Kompulsif Satın Alma, Kompulsif Tüketim, Davranışsal İktisat, Kompulsif Tüketici, Aşırı Tüketim Davranışı

JEL Sınıflandırması: D11, D91

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2027)

Loading

Sosyal Medya Pazarlama Aktiviteleri ile Satın Alma Niyeti Arasındaki İlişkide Marka Kişiliğinin Rolü: Literatür Araştırması

Sosyal Medya Pazarlama Aktiviteleri ile Satın Alma Niyeti Arasındaki İlişkide Marka Kişiliğinin Rolü: Literatür Araştırması

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Sosyal Medya Pazarlama Aktiviteleri ile Satın Alma Niyeti Arasındaki İlişkide Marka Kişiliğinin Rolü: Literatür Araştırması
Yazar(lar): Mustafa Seçkin Şalvarlı, Burak Kartal
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 705-716
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.346
Öz
Dijital dünyadaki gelişmeler, iş ortamında beliren değişikliklerle başa çıkmada işletmelerin izlediği stratejiyi değiştirmiş, dolayısıyla pazarlamacıların müşteri ile temas etme yolları, kaynakları ve müşteriyi çekme ya da elde tutma için kullandıkları yöntemler de değişmiştir. Bu değişimler temelde, sanal dünyada müşterinin ihtiyaçlarının, özelliklerinin, fikirlerinin, ilişki örüntülerinin ve sorunlarının anlaşılmasını sağlayacak ilişkiler geliştirmeyi gerektirmiştir. Geliştirilen ilişkiler sayesinde, tüketicilerin satın alma niyetleri ile satın alma aşamasında hangi faktörlere önem verdikleri anlaşılmaya başlanmıştır. Literatür taramasına dayalı bu çalışmada, müşterilerle ilişki kurmada sağladığı faydaların yanı sıra birçok farklı avantaja sahip sosyal medya pazarlama faaliyetlerinin ve marka kişiliğinin, tüketicinin ilgili markayı satın alma niyeti üzerindeki doğrudan etkileri incelenmiştir. Bu çalışmayla, marka kişiliğinin sosyal medya pazarlama faaliyetleri ile tüketicinin satın alma niyeti arasındaki ilişkide olası aracı etkisinin incelenmesine duyulan ihtiyaç vurgulanmakta ve bu konuda yapılacak öncül çalışmalara motivasyon kaynağı olması amaçlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Sosyal Medya Pazarlama Aktiviteleri, Marka, Marka Kişiliği, Tüketici Satın Alma Niyeti

JEL Sınıflandırması: M30, M31

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1475)

Loading

Sosyal Pazarlama Faaliyetlerinin Satın Alma Davranışına Etkisi

Sosyal Pazarlama Faaliyetlerinin Satın Alma Davranışına Etkisi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Sosyal Pazarlama Faaliyetlerinin Satın Alma Davranışına Etkisi
Yazar(lar): Süleyman Can Yıldırır
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 685-703
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.345
Öz
Yirminci yüzyılın ortalarına doğru sosyal sorunlar neredeyse tüm dünya ülkeleri tarafından yakın takibe alınmaya başlanmıştır. Gerek ülkelerin ve kurumların konu ile ilgili düzenlemeleri gerekse insanların konuya bakış açıları neticesinde işletmeler de faaliyetlerinde sosyal konulara göre sistem oluşturma yoluna gitmişlerdir. Bu da sosyal sorumluluk anlayışı içerisinde, toplumsal fayda yaratan sosyal pazarlama faaliyetlerine yönlenmeyi beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın amacı, işletmelerin sosyal pazarlama faaliyetlerinin, tüketicilerin tutum, satın alma niyeti ve davranışları üzerindeki etkisini incelemektir. Ayrıca tüketicilerin demografik özelliklerine göre sosyal pazarlama faaliyetlerine karşı tutumları arasında bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi de hedeflenmektedir. Örneklemi belirleme aşamasında kolayda örneklem metodundan faydalanılmıştır. Ulaşılan verilerin 383 adedi yapısal eşitlik modellemesi uygulanması için uygun bulunmuştur. Gerçekleştirilen çalışmada, tüketicilerin genellikle spor, sağlık, kültür, çevre ve enerji gibi konularda sosyal fayda yaratan ve bunu da kitle iletişim araçları ile topluma yayan işletmeleri daha çok tercih ettikleri bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca katılımcıların, sosyal fayda yaratan işletmelerin ürünlerine aynı kalitede daha ucuz olan başka bir ürüne kıyasla daha fazla para harcayabilecekleri bulgusuna da ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Pazarlama, Tutum, Niyet, Davranış, Tüketici

JEL Sınıflandırması: M30, M31

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1291)

Loading

Futbol Taraftarlığının Müşteri Sadakati ve Tüketici Davranışı Temelinde İncelenmesi

Futbol Taraftarlığının Müşteri Sadakati ve Tüketici Davranışı Temelinde İncelenmesi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Futbol Taraftarlığının Müşteri Sadakati ve Tüketici Davranışı Temelinde İncelenmesi
Yazar(lar): Merve Şimsek, Eyup Akın
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 669-684
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.344
Öz
Taraftarların harcamaları, spor kulüplerinin en önemli gelir kalemlerinden biridir. Bu harcamada, sosyo-demografik unsurların yanı sıra taraftarların takımlarıyla kurdukları bağ da etkili olabilmektedir. Spor pazarlaması açısından ele alındığında, takım için yapılan harcamada, taraftar sadakatinin ve taraftarlığın etkisi üzerinde durmak önemlidir. Bu çalışmada farklı taraftar tiplerinin, taraftar sadakatinin ve sosyo-demografik özelliklerin, takım için yapılan harcama üzerinde etkisinin olup olmadığı incelenmiştir. Araştırma iki aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada farklı taraftar tiplerini, yapılan maddi destek türlerini ve eğer maddi destek yapılmıyorsa bunun nedenlerini belirlemek için 50 kişilik bir kitleden veriler elde edilmiştir. Bu ön çalışmadan elde edilen bilgiler daha sonra hazırlanan ana anket formunda kullanılmıştır. Taraftarların sadakatini ölçmek için Mahony, Madrigal ve Howard (2000), El-Manstrly ve Harrison (2013), Bobalca, Gătej ve Ciobanu (2012) ve Tachis ve Tzetzis (2015)’in çalışmalarında yer alan ölçeklerden yararlanılmıştır. Kolayda örneklem yöntemiyle 533 kişilik bir örneklemden veriler elde edilmiştir. Regresyon analizi sonucunda elde edilen bulgulara göre, bu değişkenlerin takım için yapılan harcamaların bazılarında etkili olduğu, bazılarında ise etkili olmadığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Spor Pazarlaması, Müşteri Sadakati, Tüketici Davranışı, Futbol, Taraftarlık

JEL Sınıflandırması: M31, L83

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1365)

Loading