Uzaktan çalışma, gündeme geldiği 1970’li yıllardan, Covid-19 pandemisinin yaşandığı döneme kadar nispeten daha yavaş bir gelişim gösterse de pandeminin yaratmış olduğu olağanüstü koşullar nedeniyle zorunlu bir çalışma biçimine dönüşmüştür. Uzaktan çalışmanın pandemi ile yaygınlaşan bir olgu alarak öne çıkması, örgütler, çalışanlar, toplum ve çevre açısından sağladığı olası faydalarını daha çok görünür hale getirmiştir. Aynı zamanda, uzaktan çalışma uygulamalarında karşılaşılan güçlükler hem araştırmacılar hem de uygulamacıların dikkatini bu yöne çekmiştir. Bu çalışma, işletmelerde uzaktan çalışanların, uzaktan çalışma deneyimlerine yönelik algılarının, demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Uzaktan çalışma deneyimine sahip 667 kişiden, anket tekniği kullanarak veri toplanmıştır. Veriler, t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmanın bulguları, belirlenen demografik değişkenlere göre çalışanların genel uzaktan çalışma algıları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığını göstermektedir. Buna karşın, uzaktan çalışma algısı ölçeğinin uygunluk, toplum üzerindeki etki, organizasyonel destek, ilişkilerin etkilenmesi, iş-yaşam dengesi, finansal katkı ve beceri gelişimi algısı boyutlarında demografik değişkenlere göre anlamlı farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. |