Makale – Sayfa 9 – BUSINESS AND ECONOMICS RESEARCH JOURNAL

Kategori: Makale

İçsel Motivasyon Ölçeğinin Türkçe Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması

Posted on Pazar Ocak 30th, 2022Pazartesi Ocak 31st, 2022 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	İçsel Motivasyon Ölçeğinin Türkçe Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması
Yazar(lar):	Mine Aydemir Dev, Neşe Aral, Mehlika Saraç, Nuran Bayram Arlı
Cilt:	13
Sayı:	1
Yıl:	2022
Sayfa:	59-73
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2022.361

Öz

Bu çalışmanın amacı, çalışanların içsel motivasyonunu ölçmek için kullanılan ve Kuvaas (2006), Kuvaas ve Dysvik (2009) tarafından geliştirilen içsel motivasyon ölçeğinin Türkçe geçerlilik ve güvenirliğinin araştırılmasıdır. Geçerlilik ve güvenilirlik çalışmasını gerçekleştirmek üzere 18 yaş üzeri çalışan bireylerden oluşan iki farklı örneklem (N=210, N=262) kullanılmıştır. İçsel motivasyon ölçeğinin dilsel geçerlilik çalışmasının ardından ön test uygulanmış ve iki örneklem yar-dımı ile ölçeğin geçerliliği incelenmiştir. Ölçek orijinalindeki gibi beşli Likert ile değerlendirilmiş-tir. İçsel motivasyon ölçeğinin faktör yapısının araştırılmasında açıklayıcı faktör analizi ve doğ-rulayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Cronbach alfa ve birleşim güvenilirliği değerleri ise güveni-lirliğin ölçümü için kullanılmış, birleşim geçerliliği için de AVE değeri hesaplanmıştır. Açıklayıcı faktör analizi sonucu faktör yük değerleri 0,50’nin üstünde elde edilmiştir. Aynı zamanda doğ-rulayıcı faktör analizi sonucu hesaplanan uyum indeksleri kabul edilebilir aralıkta yer almıştır. Elde edilen geçerlilik sonuçlarına göre içsel motivasyon ölçeği geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak Türkiye’deki araştırmalarda kullanılabilir.

Anahtar Kelimeler:

İçsel Motivasyon Ölçeği, Faktör Analizi, Geçerlilik, Güvenilirlik

JEL Sınıflandırması:

J50, C10, C38

Tam Metin

1997 Asya Krizinin Merkezindeki Üç Ülkede Çeyrekler îtibarıyle Finansal Kabarcıklar ve Kabarcık Patlamaları: Güney Kore, Filipinler, Tayland (1990-2019)

Posted on Pazar Ocak 30th, 2022Pazartesi Ocak 31st, 2022 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	1997 Asya Krizinin Merkezindeki Üç Ülkede Çeyrekler îtibarıyle Finansal Kabarcıklar ve Kabarcık Patlamaları: Güney Kore, Filipinler, Tayland (1990-2019)
Yazar(lar):	Cengiz Samur
Cilt:	13
Sayı:	1
Yıl:	2022
Sayfa:	31-57
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2022.360

Öz

Fiyat kabarcığı teorik çerçevede “finansal aktif fiyatının, temel (içsel) değerinden büyük bir sapma kaydetmesi”dir. Ülke açısından ampirik olarak; (i) finansal aktif fiyat kabarcığı “finansal aktif nominal fiyat endeksindeki değişme (artış) (%) enflasyon ve büyüme oranı toplamını en az %25 kadar aştığında, (ii) kabarcık patlaması ise “finansal aktif piyasası nominal fiyat endeksinde çok sert bir düşüş gerçekleştiğinde meydana gelir ki, enflasyon ve büyüme oranları toplamına göre asgarî %20 kadar bir düşmeye işâret etmektedir. 2008 Finansal Krizinden sonra finansal kabarcıklar ve doğru para politikası tartışması yeniden alevlenmiştir: (i) Finansal istikrar olmaksızın makroekonomik istikrar mümkün müdür? (ii) Kabarcık oluşumu ve büyümesi önlenmeli midir? (iii) Merkez Bankası ne yapmalıdır? (iv) Kabarcığa para politikası doğrudan cevap vermeli midir? Çalışma tartışmaya katkıda bulunması sebebiyle önemlidir. Bu çalışmada 1997 Asya krizinin merkezindeki üç ülkede (Güney Kore, Filipinler ve Tayland’da) 1990-2019 döneminde çeyrekler îtibarıyle görülen finansal kabarcıklar ele alınmakta, kabarcık patlamaları üzerine odaklanılmaktadır. Kabarcık patlamaları ile kümülâtif reel maliyet, büyümede düşme, negatif büyüme olayları arasında münâsebet olduğunu tesbit hedeflenmiştir. Eğer kuvvetli bir münâsebet varsa makroekonomik istikrar için hükûmet proaktif (makroihtiyatî) politikalar uygulamalı, kabarcığın yalnızca patlamasına değil oluşumuna da müdâhale etmelidir. Ancak yalnızca zayıf veya orta derecede münâsebetler tesbit edilebilmiştir.

Anahtar Kelimeler:

Finansal Kabarcık, Kabarcık Patlaması, Filipinler, Güney Kore, Tayland

JEL Sınıflandırması:

C10, E44, G01, G12

Tam Metin

Döviz Kuru Oynaklığının İhracata Etkisi: Türkiye Ekonomisi İçin Ekonometrik Bir Analiz

Posted on Pazar Ocak 30th, 2022Pazartesi Ocak 31st, 2022 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	Döviz Kuru Oynaklığının İhracata Etkisi: Türkiye Ekonomisi İçin Ekonometrik Bir Analiz
Yazar(lar):	Cüneyt Dumrul, Kerem Hulusi Gökalp
Cilt:	13
Sayı:	1
Yıl:	2022
Sayfa:	11-30
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2022.359

Öz

Dünya ekonomisinin giderek daha fazla finansallaşması ve küreselleşmesiyle, dış ticaret ve belirleyicileri önem kazanmıştır. İhracatta rekabet gücünün önemli olduğu bir durumda, döviz kuru politikaları ve döviz kurunun oynaklığı da önem arz etmektedir. Nitekim ihracatı etkileyen birçok faktör olmakla birlikte, ihracatçıların temel aldıkları ana faktör döviz kuru ve döviz kurunun oynaklığıdır. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye ekonomisinde döviz kuru oynaklığının ihracat üzerindeki etkisinin yönünün ve boyutunun belirlenmesidir. Çalışmanın ekonometrik analizlerinde, 1998:01-2020:01 dönemi verileri kullanılmıştır. Çalışmanın ampirik kısmında Türkiye ekonomisinin ihracatı üzerinde ARCH/GARCH modeli ile tahmin edilen döviz kuru oynaklığının etkisi ARDL yöntemi ile analiz edilmiştir. Ekonometrik analiz sonucunda döviz kuru oynaklığının ihracatı pozitif etkilediği ve iki değişken arasındaki esneklik ilişkisinin düşük olduğu (0,05) bulgusuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler:

Türkiye Ekonomisi, İhracat, Döviz Kuru Oynaklığı, ARCH/GARCH Modeli, ARDL Testi

JEL Sınıflandırması:

F10, F31

Tam Metin

Location Choice under Spillovers

Posted on Pazar Ocak 30th, 2022Pazartesi Ocak 31st, 2022 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	Location Choice under Spillovers
Yazar(lar):	Özgün Ekici, Bugra Caskurlu
Cilt:	13
Sayı:	1
Yıl:	2022
Sayfa:	1-9
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2022.358

Öz

This paper introduces the location choice under spillovers game: A number of firms choose from among a number of alternative locations. A firm’s payoff at some location is the sum of two factors: Its location-specific idiosyncratic payoff; and the positive spillover it receives, which is a function of the number of firms choosing the same location. The spillover function is location-specific and monotonically increasing. This game form can be viewed as an extension of the classic “battle of sexes” game. It can also be used to model real-life game-theoretic situations with network effects, such as when app users choose from alternative social media or instant messaging apps. In our main result, we show that the location choice under spillovers game is a potential game, and hence, it always admits a Nash equilibrium in pure strategies. We also show that: A Nash equilibrium outcome need not be Pareto efficient. An outcome that is Pareto efficient need not be a Nash equilibrium. And a Nash equilibrium is not necessarily a strong equilibrium.

Anahtar Kelimeler:

Pure strategy Nash equilibrium, Existence, Potential Games, Location Choice, Spillovers, Network Externalities

JEL Sınıflandırması:

C72, D62

Tam Metin

Is YouTube a Search Engine or a Social Network? Analyzing Evaluative Inconsistencies

Posted on Cumartesi Ekim 16th, 2021Pazar Ekim 17th, 2021 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	Is YouTube a Search Engine or a Social Network? Analyzing Evaluative Inconsistencies
Yazar(lar):	Adnan Veysel Ertemel, Ahmed Ammoura
Cilt:	12
Sayı:	4
Yıl:	2021
Sayfa:	871-881
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2021.357

Öz

As broadband internet speed increases worldwide, video consumption habits gain momentum. YouTube is by far the most dominant video platform on the Internet. Apart from its social networking site characteristics, YouTube is also known as the second most visited search engine in the world. This paper studies YouTube from marketing perspective. By looking from the categorization theory, evaluative inconsistencies associated with the YouTube platform are investigated. YouTube platform is unique in that it has hybrid product characteristics encompassing both search engine and social networking site features. In the light of the previous literature on category knowledge, devaluation effect, integrated evaluation and bivariate evaluation space (BES) theories, the structural equation modeling (SEM) technique was used to examine the evaluative inconsistencies between the two categories of YouTube. Findings showed a positive correlation between the two categories, so basically users tend to eliminate the inconsistencies by formulating a general attitude towards both categories. This article makes important contributions to the existing literature by testing such a hybrid model in categorization research. Moreover, the paper has significant managerial implications for the marketers who want to understand the underlying characteristics of different users using a dominant platform like YouTube.

Anahtar Kelimeler:

Categorization Theory, Evaluative Inconsistencies, YouTube, Search Engine, Social Media

JEL Sınıflandırması:

L86, D91

Tam Metin

Hizmet Sektörüne Yönelik Tüketici Sinizmi: Demografik Özellikler Açısından Bir Araştırma

Posted on Cumartesi Ekim 16th, 2021Pazar Ekim 17th, 2021 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	Hizmet Sektörüne Yönelik Tüketici Sinizmi: Demografik Özellikler Açısından Bir Araştırma
Yazar(lar):	Gamze Akçay, Erkan Özdemir
Cilt:	12
Sayı:	4
Yıl:	2021
Sayfa:	855-870
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2021.356

Öz

Tüketici sinizmi, işletmelerin kötü niyetli olduğuna ilişkin genel bir inancı yansıtmaktadır. Bu inanç doğrultusunda sinik tüketiciler, işletmelere karşı olumsuz duygular beslemekte ve sinizmin şiddeti arttıkça işletmeler açısından oldukça zararlı davranışlar sergilemeye başlamaktadırlar. İlgili literatür incelendiğinde, tüketici sinizmine ilişkin çalışmaların kısıtlı olduğu ve mevcut çalışmalarda, tüketici sinizminin demografik özellikler açısından yeterince araştırılmadığı görülmektedir. Diğer taraftan, neredeyse hiçbir çalışmada tüketici sinizmi hizmet işletmeleri veya hizmet sektörüne yönelik özel bir tutum olarak ele alınmamıştır. Dolayısıyla bu çalışma, hizmet sektörüne yönelik tüketici sinizminin demografik özelliklere göre farklılık gösterip göstermediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, Bursa ilinde yaşayan ve hizmet satın alan / kullanan tüketiciler üzerinde gerçekleştirilmiş ve çalışmada, kolayda örnekleme ve yüz yüze anket yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma verileri, bağımsız örneklem t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, hizmet sektörüne yönelik tüketici sinizminin medeni duruma göre anlamlı bir farklılık gösterdiği, cinsiyet, yaş, eğitim durumu ve gelire göre ise anlamlı bir farklılık göstermediği bulunmuştur. Çalışmanın medeni duruma ilişkin bulgusuna göre, hizmet sektörüne yönelik tüketici sinizmi bekâr tüketicilere göre evli tüketicilerde daha fazla görülmektedir.

Anahtar Kelimeler:

Sinizm, Tüketici Sinizmi, Demografik Özellikler, Cinsiyet, Medeni Durum, Yaş, Eğitim, Gelir

JEL Sınıflandırması:

M30, M31, M39

Tam Metin

Determining the Moderating Role of Career Guidance in the Relationship Between Social Isolation and Job Search Self-Efficacy: A Study on University Students

Posted on Cumartesi Ekim 16th, 2021Pazar Ekim 17th, 2021 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	Determining the Moderating Role of Career Guidance in the Relationship Between Social Isolation and Job Search Self-Efficacy: A Study on University Students
Yazar(lar):	Büşra Müceldili, Melike Artar, Oya Erdil
Cilt:	12
Sayı:	4
Yıl:	2021
Sayfa:	843-854
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2021.355

Öz

This study examined the relationship between university students’ social isolation experience and job search self-efficacy. Demographic variables (gender and seniority) were examined to explain these relationships. In addition, the career guide’s moderator role has been investigated on the relationship between social isolation experience and job search self-efficacy. Within the scope of the research, data were collected from 275 university students using the snowball method. The findings obtained from the sample revealed that social isolation experience was negatively related to job search self-efficacy. According to the results, there is no significant difference between men and women in terms of job search self-efficacy. This study also demonstrated that grade level is essential for explaining job search self-efficacy. Using structural equation modeling findings indicated that career guidance significantly moderated the relationship between social isolation experience and job search self-efficacy. These results suggest that feeling alone or excluded for undergraduate students may link to job search behaviors and decrease confidence in career decision-making.

Anahtar Kelimeler:

Job Search Self-Efficacy, Social Isolation, Undergraduate Students, Career Guidance, Gender

JEL Sınıflandırması:

P36, I20

Tam Metin

Avusturya – Macaristan’ın Endüstrileşme Süreci Üzerine Bir Değerlendirme

Posted on Cumartesi Ekim 16th, 2021Pazar Ekim 17th, 2021 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	Avusturya – Macaristan’ın Endüstrileşme Süreci Üzerine Bir Değerlendirme
Yazar(lar):	Ayda Aslan
Cilt:	12
Sayı:	4
Yıl:	2021
Sayfa:	813-827
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2021.354

Öz

Bu çalışma, endüstri devrimine geç giren Avusturya ve Macaristan’ın endüstrileşmelerinin ardındaki dinamikleri irdelemektedir. Endüstrileşme için gerekli ön koşulların olmadığı bu ülkelerde bu koşulların yerine ikame edici ögeler geçmiştir. İdari yapılanmasında içişlerinde birbirinden bağımsız iki ayrı devletten oluşan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun endüstriyel süreçlerinden elde edilen tarihsel bulgulara göre, iki ülkenin endüstrileşme süreçlerindeki ikame edici ögeler ve kurumlar değişiklik göstermektedir. Bu bağlamda çalışma, bir yandan 1850-1913 yılları arasında Avusturya ve Macaristan’ın endüstrileşme süreçlerini karşılaştırmalı olarak ele alırken, diğer yandan endüstrileşme süreci için gerekli koşulların yerine geçen ülkelere özgü kurumlar ve kurumsal niteliklerin aynı imparatorluk çatısı altındaki heterojen yapısını gözler önüne sermektedir.

Anahtar Kelimeler:

Avusturya, Macaristan, Endüstrileşme, Evrensel Bankalar, Devlet Politikaları, Kurumsal Faktörler

JEL Sınıflandırması:

N13, O23, N64

Tam Metin

Satın Alma Gücü Paritesi Geçerliliğinin Fourier Birim Kök Testi ile İncelenmesi: N-11 Ülkeleri Örneği

Posted on Cumartesi Ekim 16th, 2021Pazar Ekim 17th, 2021 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	Satın Alma Gücü Paritesi Geçerliliğinin Fourier Birim Kök Testi ile İncelenmesi: N-11 Ülkeleri Örneği
Yazar(lar):	Tunahan Hacıimamoğlu
Cilt:	12
Sayı:	4
Yıl:	2021
Sayfa:	799-811
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2021.353

Öz

Satın alma gücü paritesi (SAGP), ülkeler arasında fiyat farklılıklarını ortadan kaldırarak ülkelerin para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen tek fiyat kanununa dayalı bir yaklaşımdır. Uluslararası gelişmişlik ölçütü olarak da kullanılan SAGP hipotezine olan ilgi, ülkelerin karşılaştığı fiyat istikrarsızlıkları ve dış açık sorunları nedeniyle artmaktadır. Artan ilgi ile birlikte SAGP hipotezinin geçerliliği farklı ülke ve ülke gruplarında çeşitli dönem aralıkları itibarıyla güncel analiz yöntemleri kullanılarak sınanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, dokuz N-11 ülkesinde 1970-2019 dönemi için SAGP hipotezinin geçerliliğini sınamaktır. Bu doğrultuda çalışmada güncel bir test tekniği olarak Lee, Wu ve Yang (2016) tarafından ileri sürülen yatay kesit bağımlılığına, yumuşak kırılmalara ve ortak faktör yapısına izin veren BCIPS birim kök analiz yöntemi kullanılmıştır. Analiz bulgularından N-11 ülkeleri için reel döviz kurlarının durağan olduğu tespit edilmiş, dolayısıyla SAGP hipotezinin geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda N-11 ülkelerinde reel (efektif) döviz kuru üzerinde şokların etkisinin geçici olduğu, para politikası kararlarında ve uluslararası gelişmişlik ölçütlerinde SAGP’nin güvenilir bir gösterge olarak kullanılabileceği ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler:

Satın Alma Gücü Paritesi, Reel Döviz Kuru, Fourier Birim Kök Testi, Durağanlık, N-11 Ülkeleri

JEL Sınıflandırması:

C23, F31, F41

Tam Metin

Türkiye için Feldstein-Horioka Hipotezinin Sınanması: Fourier Yaklaşımı

Posted on Cumartesi Ekim 16th, 2021Pazar Ekim 17th, 2021 by editor

Makale Bilgileri

Dergi:	Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı:	Türkiye için Feldstein-Horioka Hipotezinin Sınanması: Fourier Yaklaşımı
Yazar(lar):	Ömer Akkuş
Cilt:	12
Sayı:	4
Yıl:	2021
Sayfa:	787-798
ISSN:	2619-9491
DOI Numarası:	10.20409/berj.2021.352

Öz

Bu çalışma yurtiçi yatırımlar ve tasarruflar arasındaki ilişkiyi sermaye hareketliliği çerçevesinde ele alan Feldstein-Horioka hipotezinin 1980-2020 döneminde Türkiye için geçerli olup olmadığını araştırmaktadır. Değişkenlerin durağanlık seviyelerinin ortaya çıkarılmasında KPSS testine dayalı Fourier KPSS durağanlık testine başvurulmuştur. Yurtiçi yatırım ve tasarruf değişkenleri arasındaki eşbütünleşme ilişkisi hem eşbütünleşme ilişkisinde yapısal değişime izin veren Fourier eşbütünleşme hem de Shin eşbütünleşme testi aracılığıyla ortaya çıkarılmıştır. Çalışmada kurulan modelin katsayısının tahmin edilmesinde Dinamik Sıradan En Küçük Kareler yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar yapısal değişime izin verildiğinde tasarruflar ve yatırımlar arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Çalışmada; bağımsız değişken olarak ele alınan tasarruf katsayısının sıfıra yakın ve sermaye hareketliliğinin yüksek olduğu belirlenirken, Türkiye’de yurtiçi tasarrufların yatırımları karşılamada yetersiz kaldığı ortaya konmaktadır. Sonuç olarak Türkiye için Feldstein-Horioka hipotezinin geçerli olmadığı belirlenmiştir. Türkiye yurtiçi yatırımları karşılamada tasarruf yetersizliği ile karşı karşıya kaldığından, yabancı sermayenin ülkeye girişini teşvik edici politikaların geliştirilmesi, ülkede daha fazla yatırım yapılabilmesine olanak sağlayarak daha hızlı büyümesine de katkı sağlayacaktır.

Anahtar Kelimeler:

Feldstein-Horioka Hipotezi, Uluslararası Sermaye Hareketliliği, Yatırım, Tasarruf, Fourier Eşbütünleşme

JEL Sınıflandırması:

C22, E21, E22

Tam Metin