Kategori: Makale

Örgütsel Zekâ Perspektifinden Akıllı Örgütler

Örgütsel Zekâ Perspektifinden Akıllı Örgütler

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Örgütsel Zekâ Perspektifinden Akıllı Örgütler
Yazar(lar): Halit Keskin, Dilek Balak
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 1083-1096
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.300
Öz
Bireysel zekâ literatürüne dayanarak örgütsel zekânın kavramsallaştırılması ve akıllı örgütlerin temelini inşa etmede örgütsel zekânın merkezi bir role sahip olduğu düşüncesi çalışmanın çıkış noktası olmuştur. Örgütlerin hem günlük rutin faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri hem de dinamik küresel çevrede beklenmeyen durumlara ilişkin kararlar alabilecekleri yetenekleri ve bunları kullanma potansiyelleri örgütsel zekâyı ifade etmekte, bu potansiyeli kullanabilen örgütler de akıllı örgütler olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, örgütsel zekânın karar verme üzerindeki etkileri göz önüne alınarak akıllı örgütlerin temelini inşa etmede bu mekanizmanın merkezi bir role sahip olduğunu ortaya koyan kavramsal bir çerçeve sunulmuştur. Çalışmada aynı zamanda, örgütsel zekânın, bilgiyi akıllıca yönetmeyi öğrenen akıllı örgütleri nasıl oluşturabileceğinden bahsedilmektedir. Bu bağlamda örgütsel zekâ ve akıllı örgütler üzerine literatür incelemesi yapılmış, örgütsel zekâ ile akıllı örgüt ilişkisi açıklanmış ve yapılacak çalışmalar için de önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Zekâ, Örgütsel Zekâ, Akıllı Örgütler

JEL Sınıflandırması: M10, M19

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

Kompulsif Satın Alma Eğiliminde Materyalizm ve Hedonik Tüketimin Rolü: Aktüel Ürünler Satın Alan Kadın Tüketiciler Üzerinde Bir Araştırma

Kompulsif Satın Alma Eğiliminde Materyalizm ve Hedonik Tüketimin Rolü: Aktüel Ürünler Satın Alan Kadın Tüketiciler Üzerinde Bir Araştırma

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Kompulsif Satın Alma Eğiliminde Materyalizm ve Hedonik Tüketimin Rolü: Aktüel Ürünler Satın Alan Kadın Tüketiciler Üzerinde Bir Araştırma
Yazar(lar): Emine Şenbabaoğlu Danacı
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 1069-1081
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.299
Öz
Günümüz tüketicileri, farklı amaçlar dolayısıyla farklı motivasyonlar aracılığıyla tüketime yönelmektedir. Duyguları doğrultusunda hareket eden tüketicilerin gün geçtikçe arttığının gözlemlenmesi ise çalışma kapsamında incelenen faktörlerin önemini artırmaktadır. Bu çalışmayla aktüel ürünler satın alan kadın tüketiciler üzerinde araştırma yapılmıştır. “Aktüel ürünler” haftada belirlenen bir ya da iki gün olmak üzere periyodik olarak, sınırlı sayıda satışa sunulan, farklı kategori ve markalardaki ürün gruplarıdır. Söz konusu ürün grubuna ilişkin pazarlama perspektifi açısından sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Oysa oldukça yüksek talep edeni bulunan ve pazar payının oldukça yüksek olduğu bilinen bir alandır. Çalışmanın amacı, aktüel ürün satın alan kadın tüketicilerin materyalizm ve hedonik tüketim eğilimlerinin kompulsif satın alma eğilimi üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırma kapsamında, kolayda örnekleme yöntemiyle ulaşılan 395 kadın tüketiciden anket tekniği kullanılarak veri toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS ve SmartPLS paket programlarının kullanıldığı çalışmanın sonucunda, aktüel ürün satın alan kadın tüketicilerin materyalizm ve hedonik tüketim eğiliminin kompulsif satın alma eğilimi üzerinde olumlu etkisinin olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kompulsif Satın Alma Eğilimi, Materyalizm, Hedonik Tüketim Eğilimi, Aktüel Ürün

JEL Sınıflandırması: M10, M31, C12

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

İnovasyon ve Lojistik Boyutları Arasındaki İlişkiye Yönelik Ampirik Bir Araştırma

İnovasyon ve Lojistik Boyutları Arasındaki İlişkiye Yönelik Ampirik Bir Araştırma

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: İnovasyon ve Lojistik Boyutları Arasındaki İlişkiye Yönelik Ampirik Bir Araştırma
Yazar(lar): Furkan Fahri Altıntaş
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 1049-1067
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.298
Öz
Ülkeler inovasyon ve lojistik boyutlarını bir bütün halinde değerlendirdiğinde ve söz konusu boyutların birbirlerini tamamlayacak faaliyetler gerçekleştirdiğinde, ülkeler inovasyon ve lojistik alanında uzmanlaşabilecek ve buna bağlı olarak inovasyon ve lojistik boyutlarının gelişimini küresel anlamda sağlayabileceklerdir. Bu kapsamda araştırmada dünyadaki küresel zenginliğin yarısından fazlasına sahip olan ve belirli bir ekonomik gelişmişliği ile büyüklüğü bulunan G7 ülkelerinin küresel inovasyon ve lojistik performans değerleri kapsamında inovasyon ve lojistik boyutu arasındaki ilişkiler çok boyutlu olarak değerlendirilmiştir. Bulgulara göre, genel anlamda inovasyon ve lojistik boyutları arasında anlamlı, pozitif yönlü ve çok yüksek düzeyde ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. İnovasyon ve lojistik boyutlarının birbirleri arasındaki ilişkinin çok yüksek düzeyde çıkması, G7 ülkelerinin ekonomik büyüklüğe, gelişmişliğe ve küresel zenginliğe sahip olmasındaki etkenlerden veya sebeplerden biri olduğu değerlendirilmiştir. Yine bulgulara göre, inovasyon ve lojistik boyutu arasındaki ilişkiye inovasyon boyutu lojistik boyutuna göre daha fazla katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla söz konusu ülkeler, inovasyon ve lojistik boyutları arasındaki ilişkinin sağlanmasında inovasyon boyutuna daha çok önem verdiği değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: İnovasyon, Lojistik, Küresel İnovasyon Endeksi, Lojistik Performans Endeksi, İlişki

JEL Sınıflandırması: O50, O30, L87

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

Belediye İktisadi Teşebbüslerinin Yerel Kamu Alımları İçerisindeki Payları ve Etkinliği: Bursa Büyükşehir Belediyesi Örneği

Belediye İktisadi Teşebbüslerinin Yerel Kamu Alımları İçerisindeki Payları ve Etkinliği: Bursa Büyükşehir Belediyesi Örneği

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Belediye İktisadi Teşebbüslerinin Yerel Kamu Alımları İçerisindeki Payları ve Etkinliği: Bursa Büyükşehir Belediyesi Örneği
Yazar(lar): Erdal Eroğlu
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 1035-1048
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.297
Öz
Kentleşme, nüfus artışı, yerelleşme gibi etmenler belediyelere yönelik hizmet talebini arttırmıştır. Artan hizmet talebi ile birlikte hizmet sunumunun gerçekleştirilmesinde belediye bünyesinde kurulan belediye iktisadi teşebbüslerinin rolü önemli hale gelmiştir. Belediye tarafından gerçekleştirilen hizmetlerle birlikte belediyelerin harcamaları artış gösterirken belediye gelirlerinde aynı doğrultuda bir artış gerçekleşmemiştir. Bu durum belediyelerde finansman sorununu gündeme getirmiştir. Finansman sorununun çözümünde ise en temel husus kaynakların etkin ve verimli kullanılmasıdır. Özel piyasada önemli bir alıcı konumuna gelen belediyelerin kaynaklarını etkin ve verimli kullanmasında başvuracağı önemli yollarından biri de kamu alımlarını şeffaf ve rekabete dayalı gerçekleştirmesidir. Belediye iktisadi teşebbüslerinin yerel kamu alımları içerisindeki paylarının Bursa Büyükşehir Belediyesi örneği üzerinden incelendiği bu çalışmanın amacı, belediye ihalelerinde rekabet ve eşit muamelenin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini ortaya koymaktır. Bu kapsamda Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 2010-2020 yılları arasında elektronik kamu alımları platformundan gerçekleştirilen kamu alımları incelenmiş ve belediye iktisadi teşebbüslerinin katıldığı ihalelerde rekabet koşulları analiz edilmiştir. Çalışmada ulaşılan sonuçlar; Bursa Büyükşehir Belediyesinin kamu alımlarında belediye iktisadi teşebbüslerinin önemli bir paya sahip olduğunu ve belediyenin rekabet ve eşit muamele ilkelerine uymadığını göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Belediye, Belediye İktisadi Teşebbüsleri, Kamu Alımları, Rekabet, Etkinlik

JEL Sınıflandırması: H57, H70, H76

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

Osmanlı İmalat Sanayisinde Sermayenin Kurumsallaşması Sorunsalı: Bursa İpek Sektörü Üzerine Bir Değerlendirme

Osmanlı İmalat Sanayisinde Sermayenin Kurumsallaşması Sorunsalı: Bursa İpek Sektörü Üzerine Bir Değerlendirme

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Osmanlı İmalat Sanayisinde Sermayenin Kurumsallaşması Sorunsalı: Bursa İpek Sektörü Üzerine Bir Değerlendirme
Yazar(lar): Özgür Teoman, Cumali Bozpınar
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 1013-1033
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.296
Öz
Osmanlı İmparatorluğu’nda kapitalizme geçiş tartışmaları güncelliğini korumaktadır. Bu çalışmada, kurumsal bir kredi mekanizmasının yokluğunda Osmanlı İmparatorluğu’nda kurulu kapitalist ilişkilerin gelişebilmesinde sermayenin rolü şirketleşme pratiği üzerinden araştırılmıştır. Bunun için XIX. yüzyıl Bursa ipek sektörü örneğinden hareket edilmiştir. Bursa ipek sektörünün seçilmiş olmasının nedeni, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa piyasaları ile en fazla bütünleşmiş sektörü olmasıdır. Sektörün bu niteliği, Batı Avrupa ile Osmanlı İmparatorluğu’nu sanayi kapitalizmi yönünden karşılaştırmaya imkân sağlamıştır. Karşılaştırma yapabilmek için Batı Avrupa şirketleşme tarihi, ikincil kaynaklar ve konu üzerine yapılan çalışmalar incelenmiştir. Bu kapsamda, Osmanlı İmparatorluğu’nda kurumsal organizasyonların ortaya çıkışı ve gelişmesinde etkili olan siyasi, dini ve sosyokültürel özellikler göz önünde bulundurulmuştur. Söz konusu özelliklere bağlı olarak, Batı Avrupa’daki şirketleşmeden farklı bir biçimde, ham madde-ara mal üretimi noktasında da olsa Bursa ipek sektöründe kapitalist dönüşümün sarraf-yabancı/azınlık tüccar-bürokrat iş birliğinin resmi ve zımni anlaşmaları yoluyla gerçekleştiği anlaşılmıştır. Ancak kapitalist dönüşüm nihai-mamul mal (ipekli dokuma) ile diğer tekstil imalatında gözlenmeyip, İngiltere ile imzalanan 1838 Balta Limanı Anlaşması’yla birlikte İmparatorluğun merkez-çevre ilişkisine tam olarak eklemlenmesi sonucunda bu faaliyet kollarında istihdam ve üretim kaybı yaşanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Şirketleşme, Bursa, İpek, Sarraf, Sanayisizleşme

JEL Sınıflandırması: N65, N95

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

Üçlü Sarmal Yaklaşımına Göre Türkiye’nin Yenilik Yaratma Kapasitesi

Üçlü Sarmal Yaklaşımına Göre Türkiye’nin Yenilik Yaratma Kapasitesi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Üçlü Sarmal Yaklaşımına Göre Türkiye’nin Yenilik Yaratma Kapasitesi
Yazar(lar): Nilcan Mert, Sibel Cengiz
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 1001-1012
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.295
Öz
İlk olarak Etzkowitz (1983)’ün temellerini attığı üniversite-sanayi-devlet iş birliği üzerine kurulu Üçlü Sarmal Yenilikçi Yaklaşım Modeli (Triple Helix Innovation Approach Model) 1995’te Leydesdorff tarafından geliştirilmiştir. Üçlü Sarmal Yenilikçi Yaklaşım Modeli bilgi çağında; üniversite, sanayi ve hükümetin yeniliği geliştirmesine dayalı iş birliğini temel almaktadır. Bu sebeple üniversite, sanayi ve hükümet arasında zorunlu ve güçlü bir iletişimin olması gerektiği üzerine odaklanan bu modelin üniversite, sanayi ve hükümet etkileşiminin yeniliğe elverişli koşulların iyileştirilmesinin anahtarı olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada Türkiye’nin teknoloji sisteminde yenilik yaratma kapasitesi, Üçlü Sarmal Yenilikçi Yaklaşım Modeli çerçevesinde incelenmiştir. 1991-2017 dönemini kapsayan Ar-Ge harcamaları, patent sayıları, devlet teşvikleri ve bilimsel makale sayılarının kullanıldığı çalışmada sınır testi yaklaşımı kullanılmıştır. Elde edilen bulgular yüksek teknoloji ihracatı ile patent sayısı arasında pozitif, Ar-Ge harcamaları ile negatif olmak üzere istatistiksel olarak anlamlı ve uzun dönemli bir ilişkinin olduğunu göstermiştir. Bunun yanında devlet teşviki, bilimsel makale sayısı ile yüksek teknoloji ihracatı arasında pozitif yönlü ancak istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca hata düzeltme analizi sonuçları, yüksek teknoloji ihracatı ile değişkenler arasında kısa dönemli bir ilişkinin olduğunu göstermiştir. Bulgular incelenen dönem kapsamında Türkiye için Üçlü Sarmal yaklaşımının geçerli olmadığına işaret etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Üçlü Sarmal Yenilikçi Yaklaşım Modeli, Yenilik, Sınır Testi

JEL Sınıflandırması: O21, O31, C32

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

Türkiye’de Hanehalkı ve Reel Sektör Beklentileri Arasındaki İlişkinin Analizi

Türkiye’de Hanehalkı ve Reel Sektör Beklentileri Arasındaki İlişkinin Analizi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Türkiye’de Hanehalkı ve Reel Sektör Beklentileri Arasındaki İlişkinin Analizi
Yazar(lar): Necmettin Alpay Koçak
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 989-1000
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.294
Öz
Hanehalkı ve reel sektör beklentileri ile ekonomik göstergeler arasındaki ilişki literatürde sıkça tartışılmaktadır. Bu çalışmada ise hanehalkı beklentileri ile reel sektör beklentileri arasındaki ilişkinin varlığı ve boyutları, Tüketici Güven Endeksi (TGE) ve Reel Kesim Güven Endeksi’nin (RKGE) alt endeksleri arasında araştırılmıştır. 2007 Ocak-2020 Nisan döneminin analiz edildiği çalışmada literatürden farklı olarak, ilişkinin varlığının ortaya konulmasında ve seviyesinin ölçülmesinde, zamana bağlı değişen (dinamik) koşullu korelasyonları tahmin eden DCC-GARCH yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın literatürden bir diğer farklılığı, endeksler arasındaki ilişkilerde USD/TL kurunun ve COVID-19 salgınının etkilerini panel veri analizi ile ölçmeye çalışmasıdır. Elde edilen bulgular, TGE ve RKGE alt endeksleri arasında ilişkinin genel anlamda var olduğunu göstermektedir. Özellikle hanehalkının genel ekonomiye ve işsizliğe ilişkin beklentilerini gösteren TGE alt endeksleri ile reel kesimin ekonominin genel gidişatına ve sipariş miktarlarına ilişkin beklentilerini gösteren RKGE alt endeksleri arasında ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Panel veri analizi bulguları, USD/TL kurunun TGE ve RKGE alt endeksleri arasındaki ilişkiyi ters yönde etkilediğini, buna karşın COVID-19 salgının söz konusu ilişkiyi etkilemediğini işaret etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tüketici Güven Endeksi, Reel Kesim Güven Endeksi, Dinamik Koşullu Korelasyon, Döviz Kuru, COVID-19

JEL Sınıflandırması: C32, C53, E31, E37

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

Türkiye’de Kredi Büyümesinin Belirleyicilerinin Zamanla Değişen Nedensellik Testiyle Analizi

Türkiye’de Kredi Büyümesinin Belirleyicilerinin Zamanla Değişen Nedensellik Testiyle Analizi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Türkiye’de Kredi Büyümesinin Belirleyicilerinin Zamanla Değişen Nedensellik Testiyle Analizi
Yazar(lar): Taner Sekmen, Seher Gülşah Topuz
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 969-988
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.293
Öz
Son yıllarda kredi büyümesi finansal sistemin gelişimi ve iktisadi büyümenin ana itici gücü olmasına rağmen kredi büyümesini etkileyen faktörlerin yeterince anlaşıldığı söylenemez. Bu çalışmada Türkiye’de finansal sistemin önemli bir parçasını oluşturan kredi büyümesini hangi iktisadi faktörlerin belirlediği incelenmektedir. 2006Q1-2019Q4 dönemi için yapılan ekonometrik tahminler Toda ve Yamamoto (1995) ve Hacker ve Hatemi-J (2006) nedensellik testlerine dayanmaktadır. Ancak bizim yaklaşımımız zamanla değişen nedenselliği hesaba katmaktadır. Kredi büyümesinin belirleyicileri olarak bankacılık sektörüne ilişkin değişkenlerin yanı sıra ülkenin makro iktisadi ve para politikası koşulları ile dış talep ve küresel likidite koşullarını temsil eden değişkenler incelenmektedir. Makro iktisadi değişkenlerden GSYH büyüme oranı ve enflasyon oranının kredi büyümesini yönlendirici olduğu fakat kamu borcundan kredilere doğru ise daha seyrek nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmektedir. Para politikası ile ilişkili olarak ise para arzından kredi büyümesine doğru nedensellik, TCMB faiz oranlarına göre daha belirsizdir. Benzer şekilde, dış talep ve küresel likidite koşullarını temsil eden ABD federal fon oranı, sermaye girişi ve döviz kuru değişkenlerinden kredi arzına doğru da dönemsel nedensellik ilişkilerine rastlanmaktadır. Bu bulgular kredi büyümesi ile onun belirleyicileri arasındaki nedensellik ilişkilerinin zamana bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini açıkça göstermektedir. Dolayısıyla kredi büyümesinin istikrarına yönelik politikaların dinamik bir şekilde tasarlanması gerektirdiği ortaya konulmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kredi Büyümesi, Finansal Sistem, Bankacılık Sektörü, Zamanla Değişen Nedensellik, Türkiye

JEL Sınıflandırması: C13, E40, E51

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

Hisse Senedi Fiyatlarının Para Politikasındaki Rolü: OECD Ülkeleri Örneği

Hisse Senedi Fiyatlarının Para Politikasındaki Rolü: OECD Ülkeleri Örneği

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Hisse Senedi Fiyatlarının Para Politikasındaki Rolü: OECD Ülkeleri Örneği
Yazar(lar): Gülçin Tapşın
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 953-968
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.292
Öz
Varlık fiyatlarında 2000’li yıllar boyunca hızlı büyümeye eşlik eden canlanma ve global mali kriz sonucunda ortaya çıkan daralma, varlık fiyatlarının makroekonomik dalgalanmalar ve dolayısıyla para politikası üzerinde oynayabileceği role olan ilginin artmasına neden olmuştur. İlgili literatürde, para politikasının varlık fiyatlarına verdiği cevabı analiz eden çalışmaların endüstrileşmiş ülkelerin politika kurallarına yoğunlaştığı görülmektedir. Bununla birlikte, dünyadaki son mali krizlerin birçoğu, uluslararası sermaye akımlarına açık, gelişmekte olan ekonomilerde meydana gelmiştir. Bu makalenin odak noktası, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ayrımında para politikasının hisse senedi fiyat hareketlerine tepkisini analiz etmektir. Çalışma kapsamında, hisse senedi fiyat değişimlerinin ve piyasa kapitalizasyonu ile etkileşiminin kısa vadeli faiz oranları üzerindeki etkisi, OECD ülkeleri çerçevesinde, 2000-2019 yılları için Sistem-GMM yöntemi kullanılarak araştırılmıştır. Sonuçlar, piyasa kapitalizasyonunun yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde, hisse senedi fiyatlarının kısa vadeli faiz oranı üzerindeki etkisinin, piyasa kapitalizasyonunun göreceli düşük olduğu gelişmekte olan ülkelerde, hisse senedi fiyatlarının kısa vadeli faiz oranı üzerindeki etkisinden yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Çalışma aynı zamanda, enflasyon açığının kısa vadeli faiz oranı üzerindeki etkisinin pozitif ve anlamlı olduğunu, işsizliğin ise kısa vadeli faiz oranı üzerinde negatif ve anlamlı bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir.

Anahtar Kelimeler: Hisse Senedi Fiyatları, Para politikası, Enflasyon Açığı, GMM Modeli

JEL Sınıflandırması: C22, E32, E52, E31, E01

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin

The Impact of US Monetary Policy Announcements on Equity Prices: Evidence from Borsa Istanbul

The Impact of US Monetary Policy Announcements on Equity Prices: Evidence from Borsa Istanbul

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: The Impact of US Monetary Policy Announcements on Equity Prices: Evidence from Borsa Istanbul
Yazar(lar): Deniz İkizlerli, Haluk Yener, Burak Alparslan Eroğlu
Cilt: 11
Sayı: 4
Yıl: 2020
Sayfa: 939-952
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.291
Öz
This study examines the effect of FOMC’s (Federal Open Market Committee) announcements on the volatility of stock returns in the Borsa Istanbul (BIST) from January 4, 2000 to May 31, 2019. We find that FOMC’s news increases the market level of volatility on announcement days but cannot find any evidence that it had a destabilizing effect on the Turkish stock market over our observation period. We also look at the effect of FOMC’s news on the return volatility of the BIST100 index over different states of the stock market and find that FOMC’s announcement days give a lift to conditional volatility both in bull periods and bear periods, but find no evidence of destabilizing impact. On the contrary, both positive announcement and negative announcement shocks in bull periods are found to depress volatility on consecutive days. In other words, FOMC’s announcements in bull periods have a stabilizing effect on equity prices rather than a destabilizing in the BIST100 index.

Anahtar Kelimeler: FOMC’s (Federal Open Market Committee) Announcements, Stock-Return Volatility, Asymetric Volatility, Emerging Markets

JEL Sınıflandırması: C22, G15

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin