Kategori: Makale

Vergi Uyuşmazlıklarının Çevrim İçi Çözümü: Türk Vergi Yargı Sistemi Üzerine Değerlendirme

Vergi Uyuşmazlıklarının Çevrim İçi Çözümü: Türk Vergi Yargı Sistemi Üzerine Değerlendirme

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Vergi Uyuşmazlıklarının Çevrim İçi Çözümü: Türk Vergi Yargı Sistemi Üzerine Değerlendirme
Yazar(lar): Mine Biniş
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 653-667
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.343
Öz
Uyuşmazlık, herhangi bir hukuki ilişkinin varlığı, işleyişi ve sonuçları bakımından en az iki taraf arasında ortaya çıkan anlaşmazlıktır. Her alanda yaşanması muhtemel bu anlaşmazlıkların yapısı, internet kullanımının yaygınlaşması ve bilişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak çeşitlilik göstermiştir. Bu değişim uyuşmazlıkların niteliğinde ve çözüm yollarında farklılıklar meydana getirmiştir. Uyuşmazlıkların çözümünde teknolojinin “dördüncü bir taraf” olarak çözüm sürecine dahil olmasıyla birlikte, bir değişim hareketi ortaya çıkmıştır. Bu dönüşüm uyuşmazlık çözüm sistemleri içerisine çevrim içi çözüm yollarının dahil edilmesi fikrini doğurmuştur. Çevrim içi çözüm yolu internet üzerinden hızlı, basit, daha az maliyetli şekilde uyuşmazlıkların giderilmesini amaçlayan bir yöntemdir. Çalışmanın amacı, çevrim içi yolların Türkiye’de uygulama alanını incelemek ve yargı aşamasında vergi uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uyuşmazlık çözüm sistemleri içerisine dahil edilebilirliğini ele almaktır. Bu doğrultuda teori, ülke uygulamaları, mevcut yasal düzenlemeler ve yargılama ilkeleri üzerinden açıklamalar yapılmıştır. Bu değerlendirmeler neticesinde Türkiye’de çevrim içi çözüm yollarının kısmen uygulandığı ve hukuk yargılamasında uygulama alanı bulan e-ADR’nin, gerekli yasal düzenlemelerle vergi yargılamasında da uygulanabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Çevrim İçi Uyuşmazlık Çözümü (ODR), Elektronik Alternatif Çözüm Yolları (e-ADR), Vergi Uyuşmazlığı, Vergi Yargısı

JEL Sınıflandırması: K30, K34, K41, 033

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1310)

Loading

Çalışma Sermayesi Finanslama Stratejilerinin Firma Kârlılığına Etkisi: Borsa İstanbul İmalat İşletmeleri Üzerine Bir Uygulama

Çalışma Sermayesi Finanslama Stratejilerinin Firma Kârlılığına Etkisi: Borsa İstanbul İmalat İşletmeleri Üzerine Bir Uygulama

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Çalışma Sermayesi Finanslama Stratejilerinin Firma Kârlılığına Etkisi: Borsa İstanbul İmalat İşletmeleri Üzerine Bir Uygulama
Yazar(lar): Ersin Timur, Turhan Korkmaz
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 629-652
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.342
Öz
Çalışma sermayesi yönetimi, dönen varlıklara yönelik yatırım ve finansman kararlarını kapsayan finans yönetiminin en önemli konuları arasında yer almaktadır. Çalışma sermayesi, bir işletmenin günlük faaliyetlerinin aksamadan yerine getirilmesi ve işletme faaliyetlerinin devamlılık göstermesi bakımından işletme yönetiminin özellikle de finans yöneticilerinin üzerinde titizlikle çalışması gereken önemli bir alandır. Bu kapsamda işletmelerin kesintisiz bir şekilde faaliyetlerini devam ettirebilmeleri, riski düşürerek kârlılıklarını arttırabilmeleri ve hedeflenen vizyona ulaşabilmeleri için etkin bir çalışma sermayesi ile yönetilmesi büyük önem arz etmektedir. Bununla birlikte işletmeler için optimal finanslama stratejisinin benimsenmesi ve uygulanması dönen varlıkların yönetiminde verimliliği ve kârlılığı önemli ölçüde etkilemektedir. Bu çalışmada çalışma sermayesi finanslama stratejileri ile firma kârlılığı arasındaki ilişkinin araştırılması hedeflenmiştir. Bunun yanı sıra çalışma sermayesi yönetimini etkileyen faktörler belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Borsa İstanbul (BİST) İmalat sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin 2010-2019 dönemlerine ait finansal verileri ele alınmıştır. Çalışma verileri ekonometrik açıdan panel veri analizi ile sınanmıştır. Çalışma sonucunda ulaşılan ampirik bulgular analiz edilmiş ve analiz sonucunda, dengeli finanslama stratejisi, ihtiyatlı finanslama stratejisi ve atılgan finanslama stratejisini takip eden işletmelerin kârlılıkları üzerinde etkili olan faktörlerin farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Çalışma Sermayesi Yönetimi, Çalışma Sermayesi Finanslama Stratejileri, Kârlılık, Borsa İstanbul

JEL Sınıflandırması: C33, G32, L25

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2501)

Loading

Üniversitelerin Yerel Ekonomiye Etkileri: Bursa Uludağ Üniversitesi Örneği

Üniversitelerin Yerel Ekonomiye Etkileri: Bursa Uludağ Üniversitesi Örneği

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Üniversitelerin Yerel Ekonomiye Etkileri: Bursa Uludağ Üniversitesi Örneği
Yazar(lar): Volkan Gürsel, Cem Okan Tuncel, Serdar Geldimyradov
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 613-627
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.341
Öz
Üniversiteler, bulundukları kentin yalnızca toplumsal ve kültürel gelişimini değil ekonomik gelişimini de olumlu etkilemektedirler. Bulundukları kentlerde, özellikle öğrenci harcamaları sayesinde kentin ekonomik büyümesine katkı sağlamaktadırlar. Bu çalışmanın amacı, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin Bursa ekonomisi üzerindeki doğrudan, dolaylı ve uyarılmış etkilerini araştırmaktır. Çalışmada, üniversitenin harcama birimlerinden derlenen bilgiler ve öğrenci harcamalarını hesaplamak üzere üniversitenin kent merkezindeki yerleşkelerde öğrenim gören 381 öğrenciye uygulanan anket sonucu elde edilen veriler kullanılmıştır. Verilerin analiz sonuçlarına göre, Bursa Uludağ Üniversitesi 2018 yılında Bursa ekonomisine toplam 1,21 milyar TL doğrudan ve dolaylı gelir, 13.870 kişilik doğrudan ve dolaylı istihdam katkısı sağlamıştır. Sonuç olarak, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin kent ekonomisi üzerindeki uyarılmış gelir etkisi 2,57 milyar TL, uyarılmış istihdam etkisi ise 21.227 çalışan olarak tahmin edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kent Ekonomisi, Bursa Ekonomisi, Üniversite, Öğrenci Harcamaları, Ekonomik Etki

JEL Sınıflandırması: I23, O10

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1270)

Loading

Petrol Fiyatı ve Döviz Kurunun Gıda Fiyatları Üzerine Asimetrik Etkisi: Türkiye Örneği

Petrol Fiyatı ve Döviz Kurunun Gıda Fiyatları Üzerine Asimetrik Etkisi: Türkiye Örneği

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Petrol Fiyatı ve Döviz Kurunun Gıda Fiyatları Üzerine Asimetrik Etkisi: Türkiye Örneği
Yazar(lar): Cem Gökce
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 599-611
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.340
Öz
Ekonomik istikrarın önündeki engellerden biri yüksek enflasyondur. Enflasyonun belirleyici faktörleri arasında da gıda enflasyonu sayılabilir. Bu çerçevede çalışmanın amacı, Türkiye’de petrol fiyatlarının ve döviz kurunun gıda fiyatları üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmada petrol fiyatlarının ve döviz kurunun gıda fiyatları üzerinde asimetrik etkisi olduğu öngörüsü çerçevesinde NARDL (Doğrusal Olmayan Otoregresif Dağıtılmış Gecikme) yöntemi uygulanmıştır. Çalışmada Ocak 2010- Aralık 2019 dönemine ilişkin aylık veriler kullanılmıştır. Elde edilen temel bulgular beklenti çerçevesinde gerçekleşmiştir. Bulgular, petrol fiyatlarının ve döviz kurunun gıda fiyatları ile uzun dönemde asimetrik ilişki içerisinde olduğunu göstermektedir. Kısa dönemde ise asimetrik bir ilişki tespit edilememiştir. Ayrıca uzun dönem katsayılar incelendiğinde, petrol fiyatlarının ve döviz kurunun pozitif değişimlerinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Petrol fiyatı ve döviz kurundaki pozitif değişimler gıda fiyatlarını aynı yönde etkilemektedir. Petrol fiyatları 1 ABD Doları arttığında gıda fiyat endeksi 0,30 birim, Dolar kuru 1 TL arttığında ise gıda fiyat endeksi 16,6 birim artmaktadır. Bu bulgular çerçevesinde bir politika önerisi olarak; petrol fiyatlarındaki ve döviz kurlarındaki pozitif şokların gıda fiyatlarına geçişkenliğini azaltacak tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Petrol Fiyatları, Döviz Kurları, Gıda Fiyatları, NARDL Modeli, Asimetri

JEL Sınıflandırması: E31, Q11, Q31, Q43

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1446)

Loading

İnşaat Sektörünün Ekonomik Büyüme ve Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

İnşaat Sektörünün Ekonomik Büyüme ve Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: İnşaat Sektörünün Ekonomik Büyüme ve Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği
Yazar(lar): Mehmet Ali Polat, Eda Fendoğlu
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 575-598
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.339
Öz
Emek yoğun üretim yapısına sahip olması sebebiyle istihdama önemli katkılar sağlayan inşaat sektörü, bağlantılı olduğu diğer sektörleri de harekete geçirerek ekonominin canlanmasına destek olması bağlamında Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin en önemli ekonomik büyüme araçlarından biridir. Çalışmanın amacı; iktisadi büyümeyi sağlayan inşaat sektörünün ekonomik büyümeye ve finansal piyasalara olan etkilerini, Türkiye örneğinden hareketle incelemektir. Bu çalışmada; Türkiye’de inşaat sektörünün ekonomik büyüme ve finansal piyasalar üzerindeki etkilerini ortaya çıkarabilmek amacıyla 2002:Q1-2019:Q3 dönemine ait olan reel Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH), inşaat üretim endeksi, Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi ve bankacılık sektörü yurtiçi kredi hacmi verileri kullanılmıştır. Ayrıca analiz döneminde Türkiye ekonomisini etkileyen ve Bai ve Perron (1998, 2003) yöntemiyle belirlenen 10 farklı kukla değişken de analizlere dâhil edilmiştir. Uzun dönem analizleri DOLS (Dinamik En Küçük Kareler) yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve Türkiye’de 2002:Q1-2019:Q3 döneminde inşaat üretim endeksindeki %1’lik artışın; milli geliri %0,68, BIST100 endeksini %1,80 ve yurtiçi kredi hacmini %2,35 oranında artırdığı tespit edilmiştir. Kısa dönem analizleri de DOLS yöntemiyle yapılmış ve inşaat sektöründeki ekonomik büyümeyi ve finansal piyasaları, kısa dönemde de pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı düzeyde etkilediği görülmüştür. Modellerin de hata düzeltme mekanizmalarının çalıştığı belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: İnşaat Sektörü, Ekonomik Büyüme, Borsa İstanbul, Kredi Hacmi, Yapısal Kırılmalı Analiz

JEL Sınıflandırması: L740, F43, G10

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1715)

Loading

Türk İmalat Sanayinde Rekabet ve Verimlilik İlişkisi: Firma Düzeyinde Bir Analiz

Türk İmalat Sanayinde Rekabet ve Verimlilik İlişkisi: Firma Düzeyinde Bir Analiz

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Türk İmalat Sanayinde Rekabet ve Verimlilik İlişkisi: Firma Düzeyinde Bir Analiz
Yazar(lar): Ramazan Ekinci
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 557-573
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.338
Öz
Bu çalışmanın amacı rekabetin toplam faktör verimliliği (TFP) üzerindeki etkisini 2011-2019 dönemi için imalat sanayinde faaliyet gösteren seçilmiş 77 firma için analiz etmektir. Firmaların rekabet gücü ölçüsü Lerner indeksi kullanılarak hesaplanmaktadır. Toplam faktör verimliliği ise stokastik sınır analizi (SFA) yöntemi kullanılarak maliyet fonksiyonuna dayalı olarak tahmin edilmektedir. Yapılan tahmin sonucunda, toplam faktör verimliliği büyüme oranı 2015 yılından sonra hızlı bir şekilde azalmakta, 2018 ve 2019 yıllarında ise negatif olmaktadır. Firmaların rekabet gücünü gösteren Lerner indeksi ortalaması %35,06 olarak gerçekleşmiş olmakla birlikte, rekabet düzeyinde önemli bir değişiklik görülmemektedir. Sektörler itibariyle yapılan ayrıştırmada, TFP büyüme hızı en düşük sektör Ana Metal Sanayi iken; en yüksek TFP büyümesine sahip sektör Kimya İlaç Petrol Lastik ve Plastik Ürünleri sektörüdür. Öte yandan, en rekabetçi sektör Kâğıt ve Kâğıt Ürünleri, Basım ve Yayın sektörü iken; en az rekabetin olduğu sektör Taş ve Toprağa Dayalı alt sektördür. Çalışmanın bulguları rekabet ve toplam faktör verimliliği arasındaki ilişkinin doğrusal olmadığı yönündedir. Firmalar için tahmin edilen rekabet (1-Lerner indeks) eşik değeri 0,322’dir. Rekabet eşik değerin altında (yoğunlaşan piyasa) iken rekabet artışının toplam faktör verimliliği üzerindeki etkisi anlamsızdır. Rekabet eşik değerin üzerine (rekabetçi piyasa) çıktığında rekabet artışının toplam faktör verimliliği üzerindeki etkisi pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı olmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Rekabet, Verimlilik, İmalat Sanayi, Panel Veri Analizi, Stokastik Sınır Analizi

JEL Sınıflandırması: C24, D22, L11

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1107)

Loading

Geleneksel Olmayan Para Politikası Araçlarının Finansal İstikrar Üzerindeki Etkisi: Türkiye Uygulaması

Geleneksel Olmayan Para Politikası Araçlarının Finansal İstikrar Üzerindeki Etkisi: Türkiye Uygulaması

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Geleneksel Olmayan Para Politikası Araçlarının Finansal İstikrar Üzerindeki Etkisi: Türkiye Uygulaması
Yazar(lar): Şencan Felek, Reşat Ceylan
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 537-555
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.337
Öz
2007 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan ve 2008 yılında Türkiye’de de etkisini hissettiren küresel kriz, finansal istikrarın bir makroekonomik amaç olarak ele alınması gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla merkez bankaları makro ihtiyati politikalar çerçevesinde yeni para politikası araçları geliştirmişlerdir. Bu gelişmeler çerçevesinde bu çalışmanın temel amacı, 2008 küresel finansal kriz sonrası süreçte, 2011M1-2019M6 dönemleri arasında aylık veriler kullanılarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından uygulamaya konan geleneksel olmayan para politikası araçlarının finansal istikrar üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Çalışmada, geleneksel olmayan para politikası araçlarından faiz koridoru, istisnai gün uygulaması ve kredi genişlemesinin, temel bileşenler analizi yardımıyla hesaplanan finansal istikrar endeksini etkileme kanalları SVAR yöntemi ile ortaya konmaktadır. Analizde; finansal istikrar endeksi, bir haftalık repo faiz oranı, nominal döviz kuru ve yurtiçi kredi hacmi değişkenleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, TCMB’nin kullandığı geleneksel olmayan para politikası araçlarından faiz koridoru ve istisnai gün uygulaması, finansal istikrarın sağlanmasında etkilidir. Parasal aktarım mekanizması döviz kuru kanalı ile çalışmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Para Politikası, Faiz Koridoru, İstisnai Gün Uygulaması, Temel Bileşenler Analizi (PCA), Yapısal VAR

JEL Sınıflandırması: C10, C51, E52, E43, E58

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1648)

Loading

Türkiye’de Kamu Sermaye Stokunun Bölgesel Çıktı Üzerine Etkileri

Türkiye’de Kamu Sermaye Stokunun Bölgesel Çıktı Üzerine Etkileri

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Türkiye’de Kamu Sermaye Stokunun Bölgesel Çıktı Üzerine Etkileri
Yazar(lar): Merve Siretli, Metin Karadağ
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 523-535
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.336
Öz
Bölgeler arası farklılıkların azaltılmasında ve bölgelerin ekonomik büyüme süreçlerinde kamu sermaye stokunun etkisi son yıllarda literatürde tartışılmaktadır. Türkiye için bakıldığında da bölgeler arası dengesizliklerin önemli boyutlarda olduğu ve bu nedenle kamu sermaye stokunun bölgesel büyüme üzerindeki etkisinin belirlenmesi oldukça önem arz etmektedir. Bu çalışmanın temel amacı Türkiye’de kamu sermaye stokunun bölgesel büyüme üzerindeki etkilerini incelemektir. Çalışmanın amacı doğrultusunda 2007-2014 zaman dilimini kapsayan Düzey-2 bölgelerine ait veriler panel veri analiz yöntemiyle tahmin edilmiştir. Bu çalışmada bağımlı değişken olarak reel gayrisafi yurtiçi hasıla, bağımsız değişken olarak ise özel sermaye stoku, işgücü ve kamu sermaye stoku verileri kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları; kamu sermaye stoku, özel sermaye stoku ve iş gücü değişkenlerinin bölgesel çıktı üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca çalışmanın bulguları, tüm Düzey-2 bölgeleri için farklı seviyelerde olmakla birlikte tüm bölgelerde kamu sermaye stokunun bölgesel çıktıyı arttırdığını göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Kamu Sermaye Stoku, Bölgesel Ekonomik Büyüme, Panel Veri Analizi

JEL Sınıflandırması: H54, R10, R53

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1252)

Loading

Forecasting of the U.S. Steel Prices with LVAR and VEC Models

Forecasting of the U.S. Steel Prices with LVAR and VEC Models

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Forecasting of the U.S. Steel Prices with LVAR and VEC Models
Yazar(lar): Kaveh A. Adli, Uğur Şener
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 509-522
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.335
Öz
Base metal prices, especially steel, play a significant role in industrial economics, making them worth knowing about future values. In most cases, we expect superior performance from multivariate forecasting models comparing univariate methods due to the involvement of explanatory variables in the system. Standard vector auto regressive model can only capture short-run dynamics because of the differencing process for non-stationary series that eliminates the possible long-run relationship. Instead, performing non-stationary series on levels through the vector auto-regressive framework does not suffers such loss. Moreover, the vector error correction model can define both short-term and long-run dynamics explicitly. These models can yield more robust forecasts in the mid-term and long-term by investigating short-run and long-run relationships simultaneously. The current study aims to perform an out-of-sample forecast for the United States steel prices index 18 months ahead using cointegrated variables. The results suggest that the non-stationary vector auto-regressive model outperforms the vector error correction model regarding mean absolute percentage error and root mean square error as forecast accuracy measures.

Anahtar Kelimeler: Cointegration, Forecast, Steel, VAR, VEC

JEL Sınıflandırması: C22, C32, C53

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1326)

Loading

The Real Effective Exchange Rate and Industrial Employment: The Turkish Case

The Real Effective Exchange Rate and Industrial Employment: The Turkish Case

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: The Real Effective Exchange Rate and Industrial Employment: The Turkish Case
Yazar(lar): Resat Can Akkay
Cilt: 12
Sayı: 3
Yıl: 2021
Sayfa: 491-507
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2021.334
Öz
This study investigates the relationship between industrial employment and producer price index-based real effective exchange rate, over the period 2009M01-2019M10, by employing the autoregressive distributed lag cointegration procedure, for the Turkish economy. The empirical findings support the existence of a positive relationship between the appreciation of the producer price index-based real effective exchange rate and an increase in industrial employment. Accordingly, a 1% appreciation of the producer price index-based real effective exchange rate leads to a 0.092% increase in industrial employment. This finding supports the dominance of the “imported input” channel over the other transmission channels for Turkey at the industry level.

Anahtar Kelimeler: Real Effective Exchange Rate, Industrial Employment, ARDL Model, Aggregation Bias, Turkey

JEL Sınıflandırması: E24, F31, C22

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 1200)

Loading